Hint Mitolojisi- Şiva -Yok edici Tanrı

Görselde Hint mitolojisinde nihai Tanrı’nın üç tezahürünü temsil eden Trimurti’den yok edici Tanrı Şiva var. Uzun saçlı, üç gözlü, gri tenli genç bir erkek olarak tasvir edilmiş olan Şiva, bir mağara ağzında kaplan postu üzerinde bağdaş kurmuş oturuyor. Arka planda mağaranın girişi, çiçekli yeşil çalılar arasında beyaz bir öküz ve uzakta yüksek sarp dağlar ve günbatımına yakın bir saatteki turuncu gökyüzü var. Şiva’nın, uzun dalgalı saçlarının üst kısmı başının üzerinde topuz yapılmış, altların bir kısmı omuzlarına dökülürken, kalanları beline kadar iniyor. Topuzunun tepesinde içinden beyaz, uzun bir püskül sarkan pembe bir gül ve üç yeşil yaprak var. Topuz, iki sıra siyah incili tespihle çevrelenmiş. Alnında birbirine paralel üç beyaz çizgi ve bunların tam ortasında Şiva’nın dikey pozisyondaki üçüncü gözü yer alıyor. Üçüncü gözün tam altında, yay şeklindeki iki kaşın arasında bindu adı verilen kırmızı nokta var.  Tüm gözleri yarı açık vaziyette. Küçük bir ağzı, pembe ve aklın dudakları var. Kulaklarında kalınca birer altın halka küpe takılı. Boynuna bir kaşkol gibi, ince vücudunun sırtı lacivert, ön yüzü ise altın renginde olan bir kobra yılanı dolanmış. Yılan, Şiva’nın sağ omzunun üzerinde yükselmiş, hafif sağa dönük olarak, dili dışarıda, başı yassılaşmış biçimde atak pozisyonunda. Kobranın altında Şiva’nın boynuna takılı dört sıra siyah incili kolye var. Her sıra bir diğerinden daha uzun olacak şekilde en dıştaki sıra karnının altına kadar iniyor. Her iki kolunda pazılarda ve bileklerde ikişer sıra siyah inci bileklikler var. Bağdaş pozisyonunda oturan şiva, sol bileği sol dizine gelecek şekilde uzatmış, sağ elini dirsekten bükerek omuz hizasında kaldırmış, parmakları kapalı ve avuç içi karşıya bakacak şekilde selam verir gibi duruyor. Üzerindeki leopar postu sol omzundan aşağı çapraz şekilde iniyor. Belinde kırmızı bir kumaşla birleştirilmiş,  alta da parçalar halinde sarkmış ve otururken dizlerinden aşağısı açıkta kalmış. Ayakları çıplak. Tam önünde yerde, düz, saplı, kahverengi, ahşap bir tabak ve içinde aynı malzemeden, tepesi bombeli, bir çeşit ters çevrilmiş bardak formunda bir obje var. Objenin bombeli tepesinde, pembe bir nilüfer çiçeği, çevresinde ise dağınık halde serpiştirilmiş sarılı morlu kır çiçekleri ve yeşil yapraklar var.  Şiva’nın sol arkasında küçük bir vurmalı çalgı, sağ arkasında sepet gibi üstten kulplu bombeli bir küp var. Küpün içinden iki pembe nilüfer sarkıyor. Sağ kolunun hemen yanında, yere saplanmış halde, Şiva’nın trişula denen üçlü zıpkını var. Şiva’nın sağ arkasında biraz daha uzakta çiçekli yeşil çalılar içinde ayakta duran beyaz öküzün boynuz uçları altın renginde, başının üzerinde alnına sarkan pembeli altınlı üçgen bir süs ve boynunda, ucunda altın bir çıngırak bulunan altın bir kolye var.

Sayfa Görüntüleme : 1201