PERSEPHONE`UN KAÇIRILMASI

 

 Bernini tarafından üretilmiş bu heykelde; tahıl ve hasat tanrıçası olarak bilinen Persefoni’nin, yeraltı tanrısı Pluto tarafından kaçırılma anı tasvir edilmiş. Heykele ilk bakışta bir kadını belinden kavrayarak kaldıran ve onu tutarak götürmeye çalışıyormuş gibi duran bir erkek ile kadın çiftini var. Pluto izleyiciye göre solda ve hafif arkada kalırken, Persefoni sağda, biraz daha önde ve Pluto’nun onu kucaklayıp taşımaya çalışıyor olmasından ötürü daha yüksekte. İkisinin de yüzü ve vücudu bize dönük olsa da aynı zamanda ön vücutları da birbirine dönük ve yakın, boyunlarından yukarısı ve yüzleri ise kısmen zıt yönlere doğru çevrilmiş. İkisinin de üzerinde herhangi bir giysi yok. Sadece Persefoni’nin sağ omzundan aşağıya doğru Pluto’nun bacak arasından geçerek orayı kapatan bir örtü düşüyor. Pluto’nun vücudu oldukça kaslı, her bir uzvu oldukça hacimli ve damarları belirgin olacak şekilde yontulmuş. Sağ bacağı daha geride ve sağ ayağı hafif havadayken, sol bacağının üzerine ağırlığını veriyor. Pluto’nun baş bölgesi de oldukça dikkat çekici, kıvırcık saçlarının üzerinde sade fakat belirgin bir taç yerleştirilmiş, uzun bıyıkları ve sakalları da kıvır kıvır ve uzun. Bu kaslı ve heybetli adam, sağ kolu ile Persefoni’nin sol üst bacağını sıkıca kavramış, sol kolunu ise Persefoni’nin beline sararak onu havada tutmakta. Persefoni, Pluto ile kıyaslandığında daha ufak ve narin bir vücuda sahip. Pluto’nun Persefoni’yi arkadan kavrayan eli, kadının belinin büyük çoğunluğunu sarmış durumda. Persefoni’nin havada duran bacaklarından önde olan Pluto’ya doğru kıvrılmış bir halde, arkada olan sol bacağı ise daha düz. Belinden yukarıya doğru ilerledikçe vücudu Pluto’nun tersi yönünde doğru kıvrılmaya başlıyor. Çıplak göğsü Pluto’nun gözlerinin hizasında, sol bileği tam olarak adamın yüzünün yan tarafının üzerinde, itiyormuş gibi bir görüntüsü var. Kadının diğer kolu ise yukarı ve arkaya doğru bir kaçış pozisyonunda kalkmış, heykelin en üst kısmını oluşturuyor. Persefoni’nin de uzun, Pluto kadar olmasa da dalgalı saçları hafifçe arkaya doğru toplanmış, yüzü açık. Dudakları bir şey söylemek istermişçesine hafif aralık, kaşlarındaki hafif çatıklık ve genel yüz ifadesi huzursuz ve korkmuş bir anda olduğunu gösteriyor bize.

Heykelin ön yüzünden bakıldığında hemen dikkatimizi çekmese de özellikle yan tarafından bakıldığında göze çarpan, Persefoni’nin ayaklarının hemen altında ve arkasında bir kafasını görebildiğimiz bir hayvan figürü bulunmakta. Yeraltının bekçiliğini yapan, ismi Cerberus olan bu üç başlı köpek, başları heykelden dışarı doğru, arka gövdesi heykelin ortasında ve iki insan figürünün altında kalacak şekilde konumlandırılmış.

Sayfa Görüntüleme : 523