Betimleyen: Gülsüm Erten
Yatay dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Aydın ilinin Karpuzlu ilçesinde bulunan Alinda Ören yeri vardır. Dikdörtgen şeklinde üst üste dizilmiş taşlardan oluşan taş duvar vardır. Duvarın üzerinde 2-3 metrelik dikdörtgen sütunlar vardır. Duvarın bazı kısımları zarar görmüş yıkılmıştır. Duvarın bir yüzünde dikdörtgen bir pencere yeri bulunmaktadır. Duvarın iç kısmında 3-4 metre uzunluğunda silindir şeklinde yan yana taş sütunlar vardır. Sütunların arka kısmında yüksek topraklar vardır. Toprak olan yerlerde yer yer yeşil otlar vardır. Taş yapının uzağında, biraz geri planda bulunan evler , yeşillikler ve ağaçlar vardır.
Betimleyen: Yasin Badem
Antalya’nın Demre ilçesinden bulunan Myra antik kentinin ön taraftan çekilmiş bir fotoğrafı. Fotoğraf gündüz çekilmiş, hava aydınlık. Şehrin solunda ve üzerinde yeşil ve sarımsı bodur çalılar bulunuyor. Gri renkteki kayalara oyulmuş bu şehirde kat kat oluşmuş bir yapılanma var. En alt katta 3 sütunlu girişi olan bir oyuk bulunmakta. Üst katlara gidildikçe yapı genişliyor. Her katın dış kısmına kaya oyularak pervaz, çatı, süslemeler yapılmış.
Betimleyen : Saadet Nur ABAYLI
Yatay dikdörtgen biçimindeki fotoğrafta Adana’da bulunan Şar Ören Yeri kadrajlanmış. Parçalı bulutlu ve aydınlık bir gökyüzüne sahip. Beyaz kare şeklinde eski mermerlerden oluşan bu yapı üzerinde 3 adet kapı girişi şeklinde yarı oval girişlere sahip. Yapının alt kısmında ise kare şeklinde bir giriş kapısı var. Sağ ve sol tarafına saçılmış mermerler mevcut. Çevresi kurak bir dağ ile kaplı.
Betimleyen: Yasin Badem
Antalya’da bulunun Phaselis antik kentinden bir fotoğraf. Amfi tiyatronun oturma yerlerinden çekilmiş. Hava puslu ve bulutlu. Amfi tiyatronun oturma yerleri beyaz- gri taştan. Sağdan bir çam ağacı dalı sarkıyor. Sahne olması gereken yer toprak ve yer yer çimli. Çimler yeşil. Ayrıca, irili ufaklı beyaz-gri renkli taşlar da yerde. Karşıdaysa aynı renk taştan, yer yer yıkılmış bir duvar ancak üst kısımları isten siyaha bulanmış. Arka tarafsa olabildiğince yeşil ağaçlarla dolu ormanla kaplı. Arkada bir tepenin eğimli kısmında çıplak kahverengi kayaları görünüyor. Tepenin üzeri de yeşil yapraklı ağaçlarla dolu.
Betimleyen: Yasin Badem
Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan Perge Örenyeri’nin yukarıdan çekilmiş bir fotoğrafı bulunmakta. Etrafı yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı olan bu antikkentte, yer yer yıkılmış, çatıları olmayan yapılar yer alıyor. Sol tarafta odamsı üç yapı var. Taşlar gri renkte ancak yer yer turuncu. 3 yapının da çatısı yok. Soldan üçüncü yapının girişi oval bir şekilde oyulmuş. Bu üç yapının karşısındaysa yine kapısı aynı şekilde (üstü yarım oval) oyulmuş, çatısı olmayan bir yapı daha var. Sağ taraftaysa antik amfi tiyatroyu andıran bir yapı bulunmakta. Ortada boş alanlar ve diğer yapılardan yaklaşık birkaç metre daha uzun silindir şeklinde çoğunluğu yıkılmış yapılar var.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Yatay dikdörtgen formundaki fotoğrafta, İzmir’de bulunan eski adıyla Pergamon, günümüzdeki adıyla Bergama Antik Kenti’nin kalıntıları var. Fotoğrafın ön kısmında Trayan Tapınağı’nın dikdörtgen şeklindeki kalıntıları var. Tapınağın ön yüzeyindeki duvar sola doğru yükselecek şekilde eğik. En yüksek yeri yaklaşık 1-2 metre. Duvarın el altına dik çizgiler oyulmuş, üstündeki taşlar ise daha çıkıntılı ve sivriler. Onların üstündeki taşlar düz ve uzun. Bir üstünde dikdörtgen ince taşların üstüne yerleştirilmiş işlenmiş taşlar var. Tapınağın sol köşesindeki sütunda; dik çizgiler oyulmuş bir sütunun üstünde büyük bir daire var. Tapınağın arka tarafındaki sütunların çatısının yarısı duruyor. 8-10 metrelik birden fazla sütunun üst üste konmasıyla oluşturulmuş dört tane sütunun üstünde tapınağın çatısının yarısı var. Tapınağın çatısı sola doğru yükselir şekilde, tek bir parçadan oluşmuş. Üstünde eskiden orda olan heykellerden kalma bazı yükseltiler bulunuyor. Sütunlarla üstlerindeki çatının kesiştiği yerdeki sütunlar ince bir şekilde oyulmuş. Tapınağın arka tarafındaki diğer yarısında ise sadece köşedeki sütun çatı hizasına kadar korunabilmiş. Fotoğrafın arkasında Antik Kentin başka bir kalıntısı var. Zemini Trayan Tapınağından 1-2 metre daha yüksekte. Uzun düz sıra sıra dizilmiş sütunlardan oluşuyor. Çatılarında ince uzun enlemesine bir sütun üzerine, daha tırtıklı bir sütun var. Fotoğrafın arka planında mavi bulutlu bir gökyüzü ve kuru sarı renkte kısa ağaçlar var. Yerde kırıklı dörtgen şeklinde taşlar döşenmiş, arkada başka yapılardan kalan sütunlar var.
Betimleyen :Mehtap Tolu
Ümit Burnu Afrika kıtasının güney ucun da yer alır.
Görsel de bir kara parçası denize doğru uzuyor.100-150 metre yükseklikle başlayıp arkaya doğru yükseliyor. S şeklinde kıvrım kıvrım denize doğru uzanan kayalık bir yer. Tepesi sivri sivri arkaya doğru uzanıp kara parçasına bağlanan yarımada şeklin de. Hafifçe sağa doğru eğik, sol taraf güneş alıyor. Kıyıları girintili çıkıntılı sol taraftaki deniz sakin burnun ucunda dalgalar beyaz köpük oluşturmuş, sağ tarafta da yer yer köpükler var. Devamın da ise küçük bir sahil kumdan oluşmuş. Ve yine kayalık şekilde uzayan ufak bir kara parçası daha var. Onun da yüksekliği 2 metre civarında. Üzeri yer yer çalılıklarla kaplı.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Yatay dikdörtgen biçimindeki fotoğrafta Antalya’da bulunan Karain Mağarasının içi çekilmiş. Fotoğrafın ortasında, zeminle tavanı birleştiren büyük bir kaya bulunuyor. Kayanın tavanında mağaranın tek ışıklandırma kaynağı olan sarı bir ışıklandırma var. Fotoğrafın kenarları karanlık. Mağaranın içi oldukça geniş, sağ kısmında yukarı doğru çıkan sık oyulmuş basamaklar var. Bir kadın ve bir erkek bu basamaklardan yukarı doğru tırmanıyor. Adam kot pantolon ve bir gömlek giymiş arkadan geliyor, bir ayağı diğer ayağının önündeki basamakta. Sol eliyle sol ayağını tutuyor. Uzun saçlı kadın ise adamın önünde. Mağaranın içerisindeki kayalar hep girdili çıktılı. Fotoğrafın sağ üst kısmından vuran gün ışığı içeriyi biraz aydınlatıyor.
Betimleyen: Erdem Yenliç
Dikdörtgen formattaki fotoğrafta sağı ve solu uzun ağaçlarla kaplı krem rengi Aynalıkavak Kasrı yer alıyor. Fotoğraf kasrın önünde yer alan Arnavut kaldırımlı yolun karşısından gündüz çekilmiş. Bina üç katlı olarak gözüküyor. Kasrın boyut olarak çok büyük olmadığını ancak oldukça zarif durduğunu söyleyebiliriz. Cumbalı yapısı ile dikkat çekiyor. Binanın Önünde kısa çimler ekilmiş.
Kasrın her katında çok sayıda dikdörtgen penceresi bulunuyor. İlk sıralar ahşap rengi, üçüncü kattaysa beyaz renk pencereler kullanılmış. Fotoğrafın sağında kasrın giriş kapısı yer alıyor. Kapı girişinde iki sütunlu küçük bir revak bulunuyor. Revakı sırtı bulunduğu binaya dayalı ön cephesi açık, üstü örtülü ve örtüsü sütunlarla taşınan mekân olarak tanımlayabiliriz. Binanın giriş bölümündeki çatıda küçük bir camii kubbesini andıran dilimli bir kubbe bulunuyor.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Yatay dikdörtgen formundaki fotoğraf İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Symrna kentinde çekilmiş. Fotoğrafta üç basamaklı bir yükseltinin üstünde bulunan dikdörtgen bir alanın kalıntısı var. Fotoğrafın merkezinde dikdörtgen alanın köşesi var. Alanın sağ küçük kenarında yükseltisi 8-10 metreyi aşan 3 sütun yer alıyor. Sütunlar her biri eşit gibi duran 15 parça sütunun üst üste dizilmesiyle oluşturulmuş. En alttaki sütunlar diğerlerinden biraz daha geniş. Tepelerinde T şeklinde başlıklar var. Başlıkların uçları sarmal şekilde içe doğru bükülmüş. Karşısındaki diğer kısa kenardaki sütunların en solundaki sütunun yalnızca 10 parçası, ortadakinin bir tanesi, sağdakinin ise 7 parçası korunabilmiş. Dikdörtgenin uzun kenarı 5 sütundan oluşmuş. Fotoğraftaki 3 tanesinin 15 parçası ve başlıkları var. Bir tanesinin 10 parçası kalmış, başlığı yok. En sondaki sütun ile onun yanındaki arasında bir sütunun daha sığabileceği kadar boşluk var. Diğer uzun kenarda köşeler haricinde bir sütun yok. Fotoğrafın arka planın mavi bulutlu bir gökyüzü ve birkaç ağaç var. Başka bir kalıntı yok.
Betimleyen :Mehtap Tolu
Fotoğrafta,Kastamonu da Küre Dağlarında yer alan Horma Kanyonu’nun bir kısmı yer alıyor.
Yaklaşık dört ya da beş metre her iki tarafı kayalık olan dağların ortasından yeşil- mavi renkli su akıyor. Sol tarafta eni bir metre olan, ahşap bir köprüyle yürüyüş yolu yapılmış. Yürüyüş yolunun bitiminde dağlar arası geçişi sağlayan bir köprü var.Dere arkaya doğru uzanıyor. Kayalıkalrın üstü ise yeşilliklerle ve çeşit çeşit çam ağaçları ile kaplı.
Betimleyen:Mehtap Tolu
Fotoğrafta, Erzincan da yer alan Girlevik şelalesi var.
Etrafta bolca ziyaretçilerin gezindiği ve yeşilliklerle kaplı bir fotoğraf. Şelale yaklaşık 30 metre civarın da ve üç kattan oluşmakta. Yerler de yeşillikler ve ayak izleri ile oluşmuş toprak alanlar var. Sol tarafta şelalenin sonun da yan taraftan şelaleye çıkan bir patika var. Toprak alanın sağın da ve şelalenin en üstün de ağaçlar var. İlk katı 2 veya 3 metre gibi, ikinci katı baya yüksek 15 –20 metre civarı en üstte ise arkaya doğru daha kısa gözleniyor. Sular tek bir noktadan değil de sağa sola dağılmış zigzaglar şeklin de akıyor.
Betimleyen: Deniz Balancar
İzmir’in Çeşme ilçesinde bulunan meşhur koylarından biri olan Delikli Koyu’nun bir kısmı kadrajlanmış. Güneşli ve bulutlu bir günde çekilmiş olan fotoğrafta, gökyüzü mas mavi ve minik beyaz bulutlar var. Fotoğrafta, denizin ortasında büyük bir kaya bulunuyor. Kayanın orta kısmında kendiliğinden, sanki bir kapı veya tünel gibi bir boşluk var. Kaya açık gri rengine sahip ve boyutu bir insan boyunun yaklaşık 3 katı kadar. Suyun rengi oldukça açık ve berrak olup denizin dibindeki beyaz kumlar seçilmekte
Betimleyen: Şebnem Çırdaklı
Fotoğrafta yüksekçe kayalık bir alanın üstünde düz bir taş blok var. Bir insan boyundan biraz fazla bir yükseklikte ve eni bundan biraz daha dar. Bu taş blokta iki insan figürü bulunmakta. Taş oyularak yapılmış. Sağdaki kişinin vücudu tam olarak öne dönük ve kıyafeti yok. Genişçe kalçaları ile dikdörtgen gövdeli. Kol kasları, göğüs kasları ve bacak kasları ise oldukça belirgin. Sol taraftaki bacağı daha dik duruyor sağ taraftaki hafif sağa doğru açık ve sola yönlenmiş. Sağ tarafında kolunun önünde dik duran bir odun parçası kalçalarından başına doğru uzanmakta. Yüzü sola diğer adama dönük ve onunla el sıkışıyormuş gibi.
Betimleyen: Özgün Dayar
Fotoğraf, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde çekilmiş. Fonda en arkada açık gökyüzü altında uzak bir tepe ve onun önünde mavi, dalgasız deniz uzanıyor. Bu doğal fon önünde Assos antik kenti kalıntıları arasında oturmuş denizi izleyen bir kadın ve bir erkek var. Fotoğrafın sol yarısında antik kentte bulunan Athena tapınağı kalıntıları var. Tapınak sütunlarından üçü ayakta, diğerleri ise taş zemin üzerinde parçalara ayrılmış olarak dağınık vaziyette duruyor. Sütunlar, boydan boya dikey yivli, dipten uca çok hafifçe incelerek yükseliyor ve tepelerinde kare kaideler var.
Betimleyen: Özgün Dayar
Fotoğrafta Göbekli Tepe bölgesine ait arkeolojik bir buluntu yer alıyor. Kireçtaşından yapılmış, insan bedeni formunda bir heykel olan bu eser, saçsız bir erkek bedeninin belden üst bölümünü tasvir ediyor. Açık gri küp şeklinde bir kaidenin üzerine yerleştirilmiş olan heykel karanlık bir ortamda, heykelin üzerine spot ışığı vurur haldeyken fotoğraflanmış. Toprak altında kalmış kireçtaşının kirli beyaz- bej tonunda bir rengi var. Oldukça aşınmış olan heykel, soyutlaştırılmış bir sanat ürününe benziyor. Yüz hatları kabataslak yapılmış, gözlerin bulunduğu noktalarda gözü temsil eden iki delik bulunuyor. Burnunun ucu kırılmış, elmacık kemikleri ve çene hatları belirgin. Kulakları küçük boyutlu ve detaylandırılmamış. Omuz başları kübik, kolları basitleştirilmiş ve soyut bir formda yapılmış.
Betimleyen: Özgün Dayar
Fotoğrafta parçalı bulutlu aydınlık bir gökyüzü altında Göbekli tepe kalıntıları ve kalıntılar etrafındaki ahşap iskele üzerinde gezmekte olan insanlar var. Kalıntılar arkeolojik kazılarla mevcut konumlarından alınmadan yeryüzüne çıkarılmış. Kalıntı topluluğu, genişçe bir çeşit çukurun içinde bulunuyor. Çukurda taş duvarlar, bu duvarların üzerine çember şeklinde bir düzende yerleştirilmiş T biçiminde dikilitaşlar var. Ortadaki boş alanda ise yatay bir taş zemin üzerine oturtulmuş dikdörtgen prizma biçiminde geniş bir dikilitaş bulunuyor. Kazılmış toprağın oluşturduğu çukurun yüzeyi katmanlar halinde toprak ve taşlarla kaplı. Çukurun çevresinde dolaşan köprü veya iskele benzeri yürüyüş yolu, kazıların yarattığı yüzey dengesizliklerini bertaraf etmek için ahşap ayaklarla desteklenmiş. Kenarlarına ise ahşap ve demir korkuluklar yerleştirilmiş. Yirmi- otuz kadar insan bu yürüyüş yolunda dağınık halde gezerek kalıntılara bakıyor.
Betimleyen: Şebnem Çırdaklı
Fotoğrafta bir kısmı taş duvara gömülü üst üste iki kaya tablet bulunuyor. Kalınlıkları bir karış kadar, üstte olan üç karış, altta olan iki karış eninde ve boyunda. Üzerlerine taş oyma yapılmış.
Yukardaki tabletin üst kısmındaki bir karışlık alanda üç dikdörtgen var. Her birinin üstünde birer yarım çember sap bulunmakta. Yan yana konmuş üç çanta gibiler. Her bir çanta sapından sonra bu sapların arasındaki boşluk alanlarda ise birer şekil var.
Betimleyen: Özgün Dayar
Fotoğrafta siyah fon önünde Göbekli Tepe bölgesinden bir arkeolojik buluntu yer alıyor. Düz yüzeyli bir kireçtaşının üzerine kabartma şekilde kedigillerden bir hayvan figürü işlenmiş. Taşın formu, ortadan ikiye kesilmiş ve düz yüzeyi kadraja dönük bir mantarı andırıyor. Taş yüzeyinde yıpranmalar, üst bölgesinde yer yer aşınma ve kırılmalar var. Taşa işlenmiş olan figür, vahşi bir kediyi sol profilden tasvir ediyor. Kedi, arka ayakları taşın sap kısmında kalacak, başı taşın üst sol çıkıntısına uzanacak şekilde hafif çapraz işlenmiş. Taşın mantar şapkasına benzeyen üst kısmına hayvanın başı ve üst gövdesi denk geliyor. Yukarı hafif kavisli bir formda uzattığı kuyruğu ise taşın üst orta bölümünde yer alıyor. Erkek cinsel organı bulunan kedi, araladığı gergin ağzı ve sivri dişleriyle saldırıya hazırlanır halde tasvir edilmiş. Ensesi ve sırtın ön kısmı hafif kabarık duruyor. Bıyıkları ağzın hemen üzerinde, uçları hafif aşağı kavisli üç çizgi halinde işlenmiş.
Betimleyen: Sibel Kökeş
Dikdörtgen fotoğrafta Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda Örencik Köyü yakınlarında bulunan 12.000 yıl öncesine dayanan bir kült merkezi olduğu anlaşılan Göbeklitepe’de yol yol beyaz bulutların yayıldığı açık mavi gökyüzünün altında, kayalık zemin üstünde üç tane T harfi şeklinde dikilitaş ön plana çıkıyor. En öndeki dikilitaşın alt kısmına sürüngen familyasından hayvan motifleri kazınmış. Fotografın çekildiği açıdan bir üçgen oluşturan arka plandaki taşların üzerinde de çizilmiş muhtelif şekiller olmakla birlikte belirgin değil. Dikili taşların oturduğu zemin büyük parçalı kayalardan oluşuyor.
Betimleyen: Sibel KÖKEŞ
Dikdörtgen fotoğrafta, 12.000 yıl öncesine dayanan bir kült merkezi olduğu anlaşılan Göbekli Tepe’de yıldızların belli belirsiz parladığı koyu mavi gökyüzünün altında, toprak zemin üstünde üç tane dikilitaş ön plana çıkıyor. Merkezdeki dikilitaş, iki taşın büyük t harfi şeklinde üst üste konulmasıyla oluşturulmuş. Bu dikilitaşın alt kısmına dört ayaklı sürüngen familyasından bir hayvan motifi kazınmış. Biri merkezdeki taşın sağında, diğeri ise solunda kalan diğer iki dikilitaşın üstünde de benzer hayvan motifleri var.