Betimleyen: Buse Sıla Çalış
Dikey dikdörtgen biçimindeki fotoğrafta Slav Mitolojisinden gökyüzü ve savaş tanrısı Perun resmedilmiştir. Resimde genel olarak sarı renk yoğunlukta. Perun resimde bacağının üstünden itibaren çizilmiş, vücudu sola dönük biçimde. Elinde ok ve yay var ayrıca belinde de içerisinde birkaç tane ok bulunan bir ok çantası takmış. Perun oku atmak üzere şekilde resmedilmiş. Okun ucunda bir parlaklık bulunuyor. Perun’un kalın siyah renkte kaşları, iri gözleri, küçük boyutta burnu, turuncu renkte 5-6 parmak uzunluğunda hafif dalgalı sakalları bulunuyor ve sakalları ağzını kapatmış. Saçları siyah ve gri renk karışımı dalgalı ve uçuşuyor biçimde. Kafasında altın sarısı renkte tepesinde 6-7 parmak uzunluğununda bir çıkıntı ve yanlarında kanat figürleri bulunan bir tac yer alıyor. Tac kulaklarının üzerinden itibaren kafasında takılı duruyor. Perun’un üzerinde yine altın sarısı renkte bir savaş zırhı bulunuyor. Zırhın kolları omuzdan başlayarak bacaklarının üst kısmına kadar olan bölümü kapatıyor. Zırhın belinde kemeri bulunuyor. Zırha bitişik biçimde sırtından mavi bir pelerin bulunuyor.Peleri uçuşuyor biçimde resmedilmiş. Resmin arka planında savaş renklerini andıran kırmızı,siyah ve mavi renklerle geçişler sağlanmış. Perun gökyüzünde gibi duruyor. Perun’un başının sol çaprazında ise kanatlarını açmış uçan bir kartal var. Resimde çerçeve içine çerçeve yapılmış şekilde duruyor. Perun’un resmi alt dikdortgen üst kısmı kubbe biçimde birçerçeve içerisine çizilmiş. Kubbelerin sağ ve sol kısımlarında altın rengi ve kırmızı renklerde şerit çizimler bulunuyor. Çerçevenin alt kısmında ise yine altın sarısı renklerde bir yazı bulunuyor.
Betimleyen: Gülsüm Erten
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta kahverengi kayaların üzerine oturan Slav Mitolojisi Rüzgar Tanrısı Stribog vardır. Üst kısmı kıvrımlı aşağıya düz inen bir çerçevenin içerisinde resmedilmiştir.Stribog’un beyaz fakat kahverengimsi de duran büyük kanatları vardır. Saç ve sakalı beyaz ve uzundur. Saçları rüzgarla savrulmuş dağınık biçimdedir. Üzerinde kısa kollu , etekli ve dizine kadar olan kahverenginde, omuzları , eteğinin uç kısmı kırmızı ve sarı renkte desenleri olan bir giysi vardır. Belinde yeşil bir kuşak bulunmaktadır. Ayağında kahverengi dizine kadar uzanan çizmesi vardır. Çizmenin bacak kısmı yeşildir ve üzerinde kahverengi çapraz şeritler vardır. Kayaların üzerine oturmuş sağ ayağı öne doğru uzanmış, elinde üflemekte olduğu uzunca boru şeklinde kıvrımlı üflemeli bir çalgı vardır. Gökyüzü hafifi karanlık , yıldızlı ve gökyüzünde bir kartal uçmaktadır. Geri planda üzeri karlı dağlar vardır. Fotoğrafın sağ ve sol tarafında sırasıyla kırmızı ve yeşil renkli yuvarlak çerçeve içerisinde iki adamın profili bulunmaktadır. En altta bir yazı yazmaktadır.
Betimleyen : Saadet Nur ABAYLI
Sergey tarafından yapılmış bu heykelde, Slav Mitolojisi’nde yer alan güzellik ve doğurganlık tanrıçası Lada yer alıyor. Beyaz mermerlerden yapılma Lada heykeli, göğüs hizasından yukarısı olacak şekilde üretilmiş. Gözleri kapalı, oval ve tombul yanaklı yüz şekli, ufak buruna ve kapalı dudaklara sahip. Kafasında saçlarının olduğu konuma denk gelecek şekilde ince örgülü bir saç aksesuarı var. Sol eli kesik ve göğsünden boynuna doğru uzanmış, sağ eli ise kesik bir biçimde sağ omuzunda yer alıyor. Boynunda ise kısa, uzun oval şeklinde kolye mevcut. Arka planı krem renginde bir duvara sahip.
Betimleyen : Saadet Nur ABAYLI
Dikey dikdörtgen formatındaki görselde Türk mitolojisinde yer alan ateş tanrıçası Od Ana yer alıyor. Arka planda yukarıdan aşağıya griden siyaha doğru bir renk geçişi bulunuyor. Od Ana yerde ellerini dizlerinin arasında birleştirmiş, bağdaş kurarak oturuyor. Kafasını sağ tarafa doğru eğmiş, aşağı bakıyor. kızıl renkli, iki tane örgü şeklinde saçlara sahip. Örgülerden biri sol omzunda yer alıyor. Gözleri aşağı doğru üzgün bir şekilde bakıyor. İnce kaşlara, kavisli buruna ve küçük bir ağıza sahip. Üstünde kolları turuncu, gövdesi sarı renkte bir elbiseye sahip.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Yatay dikdörtgen formundaki resimde Olimpos’taki tanrıların en kibarı olarak bilinen aile tanrıçası Hestia, deniz kenarındaki bir tapınağın içerisinde dizini kendisine doğru çekerek yerde oturmuş genç bir kadın olarak resmedilmiş. Hestia sıcaklığı, aileyi ve metropolisi simgeliyor. Resimde Hestia’nın bakışları mütevazi bir şekilde aşağıya doğru, önündeki kendisinin simgesi olan küçük işlenmiş ocağa bakıyor. Başı yana doğru biraz eğik. Ocak çömlekten yapılmış altı derin üstüne doğru daralıyor turuncu renkte. Ocağın üstünde yuvarlak şekilde küçük işlemeler var. Ocağın iki tarafında, ocağı boydan boya saran ocağa dik siyah delikli tutma yerleri var. Hestia ellerini ateşe doğru uzatmış. Alevi onun canlandırdığı izlenimi verecek şekilde avuç içi açık ve göğe doğru resmedilmiş. Üstünde pembe uzun bir elbise var, başında kırmızı yerlere değen upuzun bir şal var. Hafif dalgalı uzun altın rengi sarı saçları omzundan aşağı süzülüyor. Resmin solunda arkada iki tane su sürahisi taşıyan yarısı sarmaşıklarla kaplanmış uzun tek parça elbise giymiş bir kadın heykeli var.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Dikey dikdörtgen formundaki görselde, Çin Mitolojisindeki sekiz ölümsüzün arasındaki tek kadın olan He Xiangu on dört- on beş yaşlarında resmedilmiş. Uzun saçları geriye doğru toplanmış, saçlarını kafasının üstünde üç büyük topuz haline getirmiş. Kırmızı ve beyaz çiçeklerle oluşturulmuş bir taç takıyor. Kırmızı kolsuz, bol bir elbise giymiş. Elbisesinin arka kısmı ayak bileklerine kadar gelirken, ön kısmı kısa yalnızca dizlerine kadar geliyor. Elbisesinin içine yakası gömlek yakası gibi dışarı katlanmış olan, uzun beyaz bir elbise daha giymiş. Beyaz elbisenin altı, yakası ve kollarının ucu diğer elbisenin altından belli oluyor. He Xiangu omuz kısmında yapışan, bilek kısmı çok bol olan sarı bir kıyafet daha giymiş. Belindeki uzun kırmızı kuşak, kelebek şeklinde bağlamış. Kırmızı kuşağın üstünde yine uzun yeşil geniş bir kuşak var. Yeşil kuşak yapraklardan oluşmuş. He Xiangu kahverengi upuzun ince bir kumaşa kollarını gevşek bir şekilde dolamış, kumaş onun ayaklarına kadar düşmüş ve arkaya doğru dalgalanıyor. Üç tane bilezik taktığı sağ elinde ince uzun bir tahta parçasını zarifçe tutuyor.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Dikey dikdörtgen şeklindeki görselde Cao Guo Jiu 40-50 yaşlarında biraz göbeği olan iri bir adam olarak resmedilmiş. Üstünde saray giysisi var. Giysi; ayak bileklerine kadar uzanan turuncu, uzun kollu tek parça bir elbise. Elbisenin yakası yuvarlak. Belinde kırmızı üstünde altın işlemeler olan ince bir kemer var. Turuncu elbisesinin içine ondan daha uzun beyaz bir elbise giymiş. Başında imparatorluk başlığı takılı. İmparatorluk başlığı siyah renkte, kare bir yükseltinin üstüne ondan daha küçük boya sahip küp şeklindeki bir yükseltinin eklenmesiyle oluşturulmuş. Başlığının başının iki yanında sallanan uzun iki tane ipi var. Cao Guo Jiu sağ tarafa doğru yürüyor gibi duruyor; vücudu sağa dönük, kıyafetleri sola doğru dalgalanmış. Sol elinde geleneksel çin enstrümanı olan fish drum’ı yani balık davulunu tutuyor. Balık davulu, silindir şeklinde bambudan yapılmış kahverengi odunsu büyük bir parça. Balık davulunun ucunda kastenyat adı verilen, iki tane birbirine zıt yönlerde kıvrılmış ince bambu parçaları var. Sekiz ölümsüzden biri olan Zhang Guo ile özdeşleşen bu aleti Cao Guo Jiu omzuna yaslamış. Sağ eliyle kemerini kavramış. Yüzü sola dönük. Sakal sadece çenesinde ve başının iki tarafında kulağının altında bir çizgi halinde var. Çenesindeki ve yanaklarındaki sakallar birleşmiyor. Tüm sakalları uzun ve sivri. Bıyıkları uzun aşağıya doğru kıvrılmış. Dudakları dolgun turuncu. Kaşları kalın ve yukarıya kalkık. Bakışları ileriye doğru bakıyor. Resmin arka planı düz kahverengi.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Kare şeklindeki görselde Çin Mitolojisindeki sekiz ölümsüzden biri olan ve çiçeklerle bahçıvanların efendisi olarak bilinen Lan Caihe yaklaşık on altı yaşında genç biri olarak resmedilmiş. Üstünde o dönemde erkeklerin klasik kıyafeti olan Lan Shan var. Mavi uzun, bol tek parça bir elbise. Kıyafeti ayaklarına kadar uzanıyor, kısa kollu. Kıyafetinin bacağının yanı açık. Mavi elbisesinin iç kısmındaki boydan boya uzanan şerit siyah renkte. İçinde uzun kollu bileklerine kadar uzanan beyaz bir elbise daha var. Yakası gömlek yakası gibi dışarı doğru katlanmış. Böğrü V şeklinde biraz açık. Beline koyu mavi uzun bir kuşak bağlamış, kuşağın ucu mavi elbiseyle birlikte yere kadar uzanıyor ve rüzgârda ileri doğru dalgalanmış. Lan Caihe’nin kafası sağa doğru dönük, başını yukarı kaldırmış. Çekik gözleri yukarı bakıyor. Kırmızı dudakları belirgin, dudakları yukarıya doğru kıvrılmış hafifçe gülümsüyor. Siyah Saçlarını kuşağıyla aynı renkteki mavi bir kumaşla arkaya doğru tutturmuş. Alnı açık. Yuvarlak yüzü temiz, yanakları kırmızı kadınsı duruyor. Sol elinde çapa tutuyor. Sağ elinde içinde çeşitli çiçeklerin olduğu delikli büyük ahşap bir sepet var. Sepetindeki çiçekler pembe, turuncu ve sarı renkte, yaprakları geniş. Çiçeklerin aralarına uzun bambu dalları var. Bambu dalları küçük kısa yeşil yapraklı. Lan Caihe sepeti orta parmağı ve yüzük parmağıyla zarif bir şekilde kaldırmış. Serçe parmağı ve işaret parmağı aşağıya doğru, baş parmağı yukarıda kalmış. Resmin arka planı beyaz ve gri gaz bulutuyla kaplanmış.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Kare biçimindeki resimde Çin Mitolojisindeki sekiz ölümsüzden bir tanesi olan Han Zhongli 40-50 yaşlarındaki orta yaşlı oldukça göbekli bir adam olarak resmedilmiş. Han Zhongli mavi dizlerine kadar gelen bir elbise giymiş, kıyafetinin uzun kolları pembe ve oldukça bol. Kıyafetinin iç tarafından beyaz gömlek yakası belli oluyor. Mavi elbisesini bir yelek gibi giymiş, önü açık. Göbeği ve vücudu çıplak. Altına çok bol beyaz kumaş bir pantolon giymiş, belinde sarı uzun kumaş bir kuşak bağlamış. Siyah saçları ortadan ikiye ayrılıp pembe ve kırmızı çiçeklere tutturularak topuz yapılmış. Alnı geniş ve açık. Kaşları ince ve yukarı kalkık. Favorilerinden başlayıp tüm çenesini ince bir çizgi halinde saran seyrek sakalları var. Bıyığı ince. Burnu ve şişkin yanakları allık sürmüş gibi kırmızı. Yüzünde keyifli bir gülümseme var. Kırmızı dudakları ince, yukarı doğru kıvrılmış. Sol kulağı ince ve kulak memesi uzun. Vücudu hafif sola dönük. Bakışları ve yüzü yukarıya doğru. Sağ elini beline koymuş, parmakları açık. Sol elinde beyaz büyük bir kuş tüyünü yelpaze gibi tutmuş, eli kendisine doğru bükük serçe parmağı havada. Resmin arka planı daha soluk renklerle çizilmiş ve boyalar birbirine girmiş. Şekiller net değil. Han Zhongli’ nin sağında şelaleyi anımsatan mavi beyaz karışımı bir çizim var. Hemen kafasının hizasına beyaz geniş yapraklı çiçekler çizilmiş. Resmin solunda, boydan boya uzanan sarı beyaz karışımı bir gaz bulutu dalgalı bir şekilde çizilmiş. Dalgalarının arasında mavi parlak noktalar var.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Dikey dikdörtgen biçimindeki görselde Çin Mitolojisi’ndeki sekiz ölümsüzden biri olan Zhang Guo Lao, uzun beyaz sakalları ve bıyığı olan zayıf yaşlı bir adam olarak resmedilmiş. Zhang Guo Lao’nun üstünde üst tarafı koyu sarı, alt tarafı kirli beyaz olan bir kimono var. Tek parça bir kıyafet olan kimononun kolları uzun ve bol. Kıyafet Lao’nun ayaklarını kapatmış kıyafetin en alt tarafı mavi. Belinde geniş beyaz bir kuşak var. Kıyafetinin yaka tarafın siyah şerit şeklinde. Kafasında mor uzun huni şeklinde bir şapka var, alt tarafı yuvarlak dışa doğru bir kez katlanmış. Üst kısmı üçgen şeklinde. Şapkanın uç kısmı kıvrılmış, üstünde siyah şeritler var. Zhang Gup Lao siyah bir katırın üstüne ters oturmuş. Bacakları açık. Sol eliyle atın kahverengi dizginini ve bambu asasını tutuyor. Asa eşeğin genişliğinden biraz daha uzun. Ucunda iki tane tokmağa benzeyen çıkıntı var ucuna ip bağlanmış. Sağ elinin baş parmağı içeri doğru diğer dört parmağı açık. Avcu açık, elin ileriye doğru uzatmış selam veriyor gibi duruyor. Kimonosunun kolu rüzgârdan dalgalanmış. Zhang Guo Lao’nun bakışları ve yüzü de sağa doğru. Yüzünde tatlı bir gülümseme var, ağzı kahkaha atıyormuş gibi açık. Çekik gözleri gülerken kapanmış. Katırın kafası arkaya dönük, kafasına kırmızı bir süs takılmış. Süs birçok 3-4 santimlik kırmızı ipin uç kısımları birleştirilerek oluşturulmuş. Katırın bacakları çarpık bir şekilde birbirinden ayrı duruyor. Gövdesinde kırmızı bir örtü var. Lao’nun üstüne oturduğu atın eyeri mavi. Resmin arka planı düz sarı renkte
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Dikey dikdörtgen formundaki resimde, Mısır mitolojisinde yeraltının ve ölülerin tanrısı olarak bilinen Serapis’in Yunan tasviri yer alıyor. Serapis Yunan mitolojisinde Hades adıyla ve Roma’da Pluto adıyla biliniyor. Serapis omuzlarına gelen dalgalı saçıyla, aynı hizadaki uzun sakalı ve uzun bıyığıyla tahtında oturan 30’lu yaşlarını geçmiş bir adam olarak resmedilmiş. Başında sütun şeklinde bir başlık var. Sağ elinde 2 dişli bir mızrak var, sol elini bacağının üstüne koymuş. Üstünde klasik Antik Yunan kıyafeti olan himasyon var, uzun iki omzunu da kapatan bol ve dökümlü beyaz tek parça bir elbise giymiş. Serapis’in tahtı daire şeklindeki bir platformun üstünde. Platformun üstünde Serapis’in hemen yanında ısırıkları zehirli olan üç başlı köpek Kerberos var. Kerebros’un tek köpek vücuduna sahip ve 3 tane köpek başı var ve sırtında iki köpek başı daha var. Yunan mitolojisinde Hades’in yönettiği yeraltında bekçilik yapan Kerberos’un gövdesi birçok yılanla sarılmış. Arka plan düz sarı renkte. Resim boyanmamış sarı bir kâğıdın üstünde karakalemle çizim yapılmış.
Betimleyen: Rumeysa Betül Aksoy
Fotoğrata, Athena Tapınağının duvarına işlenmiş Güneş Tanrısı Helios’un ve onun dört atının duvara yontulmuş heykelleri var. Bir titan olan Helios atlarının üstüne binmiş göğe uçar bir şekilde duruyor. Uzun tek parça kıyafetleri rüzgârdan dalgalanıyor. Yüzü dönük şekilde göğe bakıyor. Ellerini ileri uzatmış avuçlarını kapatarak birleştirmiş atların eyerini tutuyor. Omuzlarına gelen uzun kıvırcık saçları, başında ise güneşi temsil eden büyük bir taç var. Taç başını yuvarlak bir şekilde sarmış üstünde güneş ışınlarını simgeleyen uzun su damlası şeklinde çizgilerden oluşuyor. Uzun su damlası tasvirlerinin arasında güneşin parlaklığını belli eden daha kısa su damlası şeklinde çizgiler eklenmiş. Tacın bir kısmı Helios’un elbisesiyle ve boynuyla kapanmış. Helios’un Pyrois, Aethon, Aeos ve Phlegon isimli dört atının (Hippoi Helioi) çektiği araba batıya doğru yükselmekte. Tüm atların ağzı kişnediklerini belli edercesine açık, en sağdan ikinci atın yüzü bize dönük, bir tanesi yere bakıyor diğer ikisinin ise başları göğe doğru. Helios’un elbisesinin katları ve atların kas yapıları ayrıntı bir şekilde oyulmuş. En soldaki atın bacağının dizden aşağısı ve sağdan ikincinin ağzı yok, zamanla aşınmış gibi duruyor
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Türk mitolojisinde Koruyucu Tanrıça olarak bilinen Bayana’nın tasviri yer alıyor. Arka plan kırmızı, mavi ve mor renklerinin kapladığı bir gökyüzünü andırıyor. Beyaz tenli, siyah saçlı Tanrıça’nın saçları uzun ve sağa doğru uçuşur vaziyette. Kafasında alnına taktığı uzun ve görkemli bir görüntüye sahip, siyah renkli, taşlı bir başlık var. Gözleri beyaz renkli, burnu küçük, dudakları ise ince ve pembe renkli. Sol omzundan, göğsünü de kaplayarak geriye doğru siyah bir pelerin sarkıyor. Sağ göğsü ise siyah bir deri parçası ile kaplanmış. Belinde metal, siyah renkli, kalın bir kemer takılı, kemerin altından tül, önü kısa arkası uzun etek kendini belli ediyor. Ayaklarında, dizin üstüne kadar uzanan siyah renkli, deri çizmeler var. Sağ elini aşağı doğru uzatmış, yaklaşık bir insan boyundaki asanın alt kısmını, sol elini ise yukarı kaldırıp, sırtına doğru uzatmış ve asanın baş kısmını tutuyor. Asanın her iki ucunda da mavi ışıklar mevcut. Bayana’nın sağ kolunda, bileğinden dirseğine kadar uzanan ve üst kolunda da iki parmak kalınlığında olan deri, siyah bir aksesuar takılı.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Türk mitolojisinde Savaş Tanrısı olarak bilinen Kızagan yer alıyor. Kızagan bir erkek olarak resmedilmiş olup, boydan çizilmiş. Resimden uzun boylu ve yapılı olduğu anlaşılan Kızagan, buğday tenli ve kahverengi-kızıl kaşları ve gür bıyıkları var. Kaşları çatık vaziyette, yanaklarında ise sarıya çalan sakallar mevcut. Kafasında metal bir kask var, kaskın her iki yanında da birer kanat bulunuyor. Kızagan’ın sol elinde, bir kılıç ortadan yarılmışda iki ayrı uç oluşmuş gibi görkemli kahverengi saplı bir kılıç var. Sağ elinde ise büyük, yuvarlak bir kalkan mevcut. Üzerinde şövalye kıyafetine benzer diz üstü bir elbise var. Beli bir karıştan büyük bir kuşakla çevrelenmiş. Kızaganın omuzlarında ise turuncu kanatlar var, sağ kanadı kalkan sayesinde tam olarak belirgin değil. Bacaklarında, metal dizlikler, dizliklerin altından ayağına kadar kahvrengi çorap veya çizmeye benzer bir şey giymiş vaziyette.
Betimleyen: Deniz Balancar
Yatay dikdörtgen şeklindeki görselde , Türk mitolojisinde “Evrenin yüce Tanrısı” olarak adlandırılan Kayra Han bulunuyor. Kayrahan dizlerine kadar oldukça iri, kaslı bir erkek olarak resmedilmiş. Sağ elini dirseğinden bükmüş vaziyette eli avucunda bir şey tutarmışçasına duruyor, sol eli ise hafif geride ve yumruk halinde duruyor. Hafif esmer tenli olan Kayrahan, kızıl saça ve sakala sahip. Kafasında deniz kabuğu gibi çıkıntıları olan görkemli, kızıl renkli bir taç var. Bakışlarını bir noktaya sabitlemiş, minik burnu hafif aralık ağzı, gür saç ve sakalı var. Belinin sağ tarafından, sol omzuna doğru gelen üç kızıl ipten oluşan, omuz kısmında ise metal bir başlık ve başlığın üzerinde dikenler olan bir çeşit zırh takmış. Vücudunda gri renkte, çizgi ve dairesel şekillerden oluşan parlak dövmeler mevcut. Belinden aşağısını ise beyaz bir çarşafla örtmüş. Arka plan bir gökyüzünü andırıyor, mavi ve beyaz geçişli.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Türk mitolojisinde iyiliği sembol eden Ülgen Tanrısı bulunuyor.
Ülgen iyiliği, cömertliği ve merhameti temsil etmektedir. Fotoğrafta, bir erkek olarak tasvir edilmiş Ülgen ayakta duruyor. Kafasında iki karış uzunluğunda, mavi kumaşa sahip üzerinde iki başlı kuş simgesi olan bir kavuk takıyor. Üzerine diz altına kadar inen tek parçadan oluşan bir kıyafet giymiş. Kıyafetin rengi mavi, omuz kısımları hafif vatkalı gibi kabarık duruyor, sağ kolunda omuz hizasında kırmızı bir kemer, belinde ise kahverenginde üç sarkıktan oluşan bir kemer takılı. Kıyafetin eteğinin en uç kısımlarında turuncu renkli şekli tam olarak anlaşılmayan motifler bulunuyor. Bacaklarından ayaklarına kadar mavi renge boyalı ve hafif kırçıllı vaziyette. Sağ elinde yayını tutan Ülgen, başını yayın arasından geçirmiş sol elinde ise ucu deniz mercanını andıran okunu tutuyor. Beyaz bir tene, siyah çekik gözlere, kavisli kaşlara ve siyah gür bıyıklara sahip.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Türk mitolojisinde bereket tanrıçası veya kadınların tanrıçası olarak bilinen Umay’ın resmedilmiş hali bulunuyor. Umay, ayakta duru şekilde resmedilmiş ancak resimde ayakları yer almıyor. Uzun afrika örgüsü, siyah saçları kalçasına kadar geliyor. Vücudu hafif sağına dönük vaziyette olduğu için sadece sol kulağındaki altın halka küpe belli oluyor. İnce, sivri gelen, minik bir burna sahip. Gözleri çekik ve hafif sürmeli vaziyette. İnce, minik, kırmızı dudakları var. Beyaz tenli olan Umay hafif toplu bir vücuda sahip. Koyu pembe renkli bir elbise giymiş. Sırtında kırmızı renkli kanatları var. Elbisenin göğüs dekoltesi var ve göğüs çatalı belirgin. Göğüs kısmının hemen altında, su damlası şeklinde iki adet, yukarıdaki alttakinin iki katı olacak şekilde dekolte bulunuyor. Belinde yuvarlak tokalı bir kemer ve kemerinin arasına sıkıştırdığı bir hançer mevcut. Kemerin olduğu noktadan pembe elbisenin altından, turuncu iç kısmı belli oluyor. Sağ elinde ince uzun bir ağsa tutuyor. Ağsanın ucunda bir yıldız motifi, yıldızı çevreleyen bir halka ve halkanın başında iki kanat mevcut.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen fotoğrafta Türk Mitolojisinde, her şeyi bilen, bilgelik tanrısı olan Mergen’in tasviri bulunuyor. Mergen kelime anlamı olarak okçu, nişancı anlamına gelmektedir.
Fotoğrafta, Mergen ayakta duruyor, bir elinde yayı bir elinde ise oku var. Başını sağ elinde tuttuğu yayın içerisinden geçirmiş vaziyette, sol eli ise bel hizasında olup ucunda beyaz tüy bulunan oku tutuyor. Kafasında, kırmızı renkli, ortasında iki başlı kuş simgesi olan bir kask var. Beyaz tenli Mergen’in, gözleri çekik ve siyah renkli, kaşları kavisli ve siyah ve oldukça gür ucu kıvrımlı siyah bıyıkları var. Üzerine dizlerinin altına kadar inen bir kıyafet giymiş. Kıyafetin omuzları metal başlıklarla kaplı, başlıkların hemen altında ağzı açık kurt kafası sembolü var. Belinde yine metalden gri renkli bir kemer var. Göğsü ve belinden aşağısı ise kahverengi delikli zırhtan oluşuyor. Kıyafetin uç kısımlarına doğru zırh bitiyor ve gri renkli bir bölüm başlıyor. Bu bölümün en alt kısmında bir sıra halinde yukarı bakan hilaller bulunuyor. Bacakları ve ayakları ise tamamen kahverengine boyanmış, kahverengi deri bir taytı andırıyor. Mergen’in ayak bastığı yer siyah bir yuvarlak oluşmuş. Bu yuvarlağı çevreleyen resmin yukarısına doğru on halka daha bulunuyor ve renk gittikçe açılıyor.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Türk mitolojisinde doğum ve çocuk Tanrıçası olarak adlandırılan Kübey Hatun’un tasviri bulunmakta. Yakut Türklerine göre Doğum tanrıçası Kübey-hatundu ve ağacın içindeydi. Kökünden hayat suyu akıyordu.
Fotoğrafta ayakta duran Kübey Hatun’un belinden yukarısı insan, belinden aşağısı ise altın rengi ağaç köklerinden oluşuyor. Beyaz tenli, düzgün fizikli Kübey Hatun kollarını hafifçe yukarı kaldırarak her iki yana açmış vaziyette. Göğüslerinden beline kadar aşağı doğru süt akıyor. Yeşil renkli, uzun saçları bir rüzgar esmiş ve savrulmuş gibi sağına doğru toplanmış. Gözleri çekik ve kahverengi, kaşları kalın kahverengi, minik burnu ve dolgun kırmızı dudakları var. Kübey Hatun’un sağ elinden sol eline doğru ters c şeklinde altın rengi kuş kafalarından oluşan bir şerit var. Kübey Hatun’un kalçalarının yanından yukarı doğru hem sağda hem solda olmak üzere yine altın rengi kuş kafası sembolü var. Bacakları altın rengi bir ağaç kökünü andırıyor, her iki bacağının yanında da birer tane daha ağaç kökü bulunuyor. Bu ağaç kökleri kırmızı, kılcal yapılarla birbirine bağlanıyor.
Betimleyen: Ahmet Nazım Kahraman
Fotoğrafta, Tanrı Şiva`nın üzerine bindiği ve Şiva`nın bekçiliğini yapan boğa biçimli bir Hindu tanrısı olan Nandi’nin demirden heykeli yer alıyor. Nandi, tahta Zemin üzerinde sol ön ayağını dikmiş sağ ön ayağını arkaya kıvırmış, sağ arka ayağını ise öne doğru kıvırmış vaziyette yatıyor. Fotoğraf sağ taraftan çekildiği için sadece sağ gözü ve kulağı kadrajda çıkmış. Kulağı bir avuç büyüklüğünde yana doğru açılır vaziyette. Gözleri açık ve üzerinde ince bir kaş oyularak tasvir edilmiş. Kafasının üstünde birer parmak büyüklüğünde iki küçük boynuz bulunuyor. Boynuzların etrafında sarı boncuklar sarılı duruyor. Boynunda sarı renkli, kalın iki parçadan oluşan halka kolye mevcut. Boynundan aşağıya doğru uzanan, döş kısmı ise öne doğru dalga dalga oyulmuş ve tüy görüntüsü verilmiş. Sırtında ise bir kısmı sarı renkli bir eyer var. Ön ayak bileklerinde küçük sarı halkalar var ve muhtemelen eskimekten dolayı olan vücudunun bir çok yerini kaplamış çok küçük sarı lekeler mevcut.
İskandinav Mitolojisi-Frigg-Toprak Tanrıçası
Görselde, İskandinav mitolojisinden Toprak Tanrıçası ve Tanrıçaların en güzeli olarak bilinen Frigg resmedilmiş. Görselin arka planı, bulanık siyahlı kahveli tonlardan oluşuyor. Genç ve güzel bir kadın olarak tasvir edilen Frigg, siyah saçlı ve buğday tenli. Belirgin elmacık kemikleri, sivri çenesi, minik ve kalkık bir burna sahip. Dudakları dolgun ve ağzı hafif aralık vaziyette. Yeşile çalan gözlerinde oldukça ciddi bir bakış hakim. Kalın, kavissiz koyu kahverengi kaşları ise yüzündeki ciddi ifadeyi destekliyor.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki görselde İskandinav Mitolojisinden ışık, neşe, masumiyet Tanrısı olarak bilinen Balder resmedilmiş. Görselin etrafı siyah beyaz ahşabı andırır bir desen ile çerçevelenmiş, arka plan koyu pembe olup daha koyu pembe bir ağaç gölgesinden oluşuyor. Balder, sarışın, genç ve oldukça yakışıklı bir erkek olarak tasvir edilmiş. Omuzlarına kadar uzanan sarı hafif dalgalı saçlara ve masmavi iri gözlere sahip. Yüzü ince uzun geliyor. Burnu küçük ve düz, bakışlarında kendinden emin bir ifade hakim. Yüzünde koyu sarı bıyıkları ve gür sakalları var.
Betimleyen: Deniz Balancar
Yatay dikdörtgen şeklindeki görselde İskandinav mitolojisinde en güçlü Tanrılardan biri olan Yıldırım Tanrısı olarak bilinen Thor tasvir edilmiş. Resmin arka planı bulanık ne olduğu belli olmayan devrilmiş birkaç eşya ve insanlardan oluşuyor. Thor oldukça kaslı, fit, sarışın bir erkek olarak resmedilmiş. Resimde Thor bir elinde “mjolnir” adındaki çekicini havaya doğru kaldırmış önündeki iki insanı hedef alır vaziyette çizilmiştir.
Betimleyen: Deniz Balancar
Yatay dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta İskandinav Mitolojisinden kurnazlık ve kötülük Tanrısı olan Lokı’nin çizimi yer alıyor. Fotoğrafın arka planı beyaz ve gri tonlarında. Lokı bel bölgesine kadar çizilmiş. Beyaz tenli sarı saçlı olan Loki’nin yüz hatları çok belirgin durmuyor. Küçük bir kafası ve kafasının üzerinde metal gibi duran boynuzlu bir kask var. Ağzı minik, tamamen kapalı hafif aşağı doğru duruyor ve yüzünde sert bir ifade var. Kaskdan dolayı gözleri belli olmuyor.
Betimleyen: Deniz Balancar
Yatay dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta İskandinav mitolojisinde önemli bir yere sahip olan bereket Tanrıçası Freya’nın çizimi bulunuyor. Freya’nın göğüs hizasından yukarısı tasvir edilmiş. Beyaz tenli, sarı saçlı olan Tanrıça oldukça güzel yüz hatlarına sahip. Mavi gözleri ve belirgin kirpikleri ile sert ve kendine güvenli bir bakışa sahip duruyor. Kalın, kavissiz ve sarı renkli düz kaşlara sahip. Burnu küçük, dudakları ise oldukça dolgun ve ağzı hafif aralık vaziyette. Belirgin elmacık kemikleri ve sivri bir çenesi var.
Betimleyen: Şebnem Çırdaklı
Fotoğrafta mısır hiyerogliflerinden esinlenerek çizilmiş bir Osiris figürü bulunmakta. Osiris, Mısır Mitolojisinde iyiliği temsil eder; kural koyucu ve koruyucudur, ölülerin ve yeniden doğuşun tanrısıdır. Gövdesi ve kolları objektife dönük başı ve ayakları sol profilden çizilmiş. Osiris Bir kaide üzerinde durmakta. Kaide, tabandan yukarı doğru sol taraftan daralan, sağ tarafta ise dik duran yamuk şeklinde, çizilmiş, ortası lacivert, kenarları sarı ve bir parmak eninde şeritle çevrili yarım karış yüksekliğinde.
Figürün, gövdesi, kolları ve bacaklarının sınırları, beyaz kâğıt üstüne siyah bir kalemle çizilerek şekillendirilmiş. Osiris kollarını dirseklerinden bükerek gövdesinin önünde tutmakta. Yeşil renkte olan elleri, yumruk yapılmış halde göğsünün önünde birbiriyle karşı karşıya gelmekte. Her iki avcunda birer asa bulunmakta. Asaların alt uçları ellerinden bir iki parmak çıkacak kadar alttan tutmakta ve sağ ve sol omza yönlenerek yatık durmakta olan asalar, kulak hizasında sonlanmakta.
Betimleyen Şebnem Çırdaklı
Fotoğrafta Sobek Antik Mısır uygarlığının timsah şeklindeki tanrısının hiyerogliflerden esinlenmiş bir çizimi bulunmakta. Beyaz bir zemin üzerinde tek başına ayakta durmakta, gövdesi ve kolları doğruca objektife dönük, belden aşağısı ve başı sağa doğru yönlenmiş. Teni kahverengi; gövdesi üçgen şeklinde ve geniş omuzlarından kalçalarına doğru daralmakta. Başı timsah başı şeklinde doğruca sağa dönük ve yeşil renk. Çenesinin alt kısmı turuncuya yakın sarı renkte. Gözü insan gözü gibi badem şeklinde ve üstteki çizgi eyeliner gibi gözden sola doğru uzanmakta, bittiği yerin üstünde kaşının kuyruğuyla yakın seyretmekte. Kaşı sola doğru uzatılmış bir elips şeklinde.
Betimleyen: Bedia Ağtaş
Sekmet bilinen en eski Mısır tanrıçalarından biridir. Savaş, yıkım ve mutlak gücün tanrıçasıdır. Kızıl Leydi olarakta bilinen bu tanrıça, arslan başı ve kırmızı elbisesi ile tasvir edilir. Boynunda, kollarında, el ve ayak bileklerinde bolca takılar taşımaktadır.
Betimleyen: Şebnem Çırdaklı
Fotoğrafta, Yunan Aşk ve Güzellik Tanrıçası Afrodit, denizin ortasında büyük bir midyenin içinde ayakta durmakta. Ayaklarının arkasında büyük, beyaz bir inci var. Açık olan midye kapağı beliyle aynı hizada bitmekte. Arkasında yer yer dalgalanmış köpürmüş denizle uyum içinde, dizlerinin altına kadar inen sapsarı saçları da dalga dalga uçuşuyor. Yüzü sola dönük, bakışları yere doğru, güzelliğinin farkında ve mağrur durmakta.
Betimleyen: Özgün Dayar
Görsel, Hint mitolojisinde Trimurti olarak bilinen, Brahma, Vişnu ve Şiva üçlemesinden biri olan Tanrı Vişnu’ya ait. Çizim, Hinduizm’e göre nihai Tanrı’nın koruma ve hükmetme sıfatını temsil eden Vişnu’nun yeryüzüne indiği zaman büründüğü düşünülen biçimini anlatıyor. Mavi tenli, dört kollu bir insan biçiminde tasvir edilmiş olan Vişnu, siyah saçları, sürmeli iri gözleri, süslü büyük altın küpeleri ve erkek anatomisine benzer göğüs yapısıyla cinsiyetsiz bir şekilde betimlenmiş. Mavi gökyüzü ortasında bütün haldeki güneşin tam önünde, dalgalı denizin suları üzerindeki bir ışık topunun üstünde ayakta duruyor.
Betimleyen: Özgün Dayar
Görselde Hint mitolojisinde nihai Tanrı’nın üç tezahürünü temsil eden Trimurti’den yok edici Tanrı Şiva var. Uzun saçlı, üç gözlü, gri tenli genç bir erkek olarak tasvir edilmiş olan Şiva, bir mağara ağzında kaplan postu üzerinde bağdaş kurmuş oturuyor. Arka planda mağaranın girişi, çiçekli yeşil çalılar arasında beyaz bir öküz ve uzakta yüksek sarp dağlar ve günbatımına yakın bir saatteki turuncu gökyüzü var. Şiva’nın, uzun dalgalı saçlarının üst kısmı başının üzerinde topuz yapılmış, altların bir kısmı omuzlarına dökülürken, kalanları beline kadar iniyor. Topuzunun tepesinde içinden beyaz, uzun bir püskül sarkan pembe bir gül ve üç yeşil yaprak var. Topuz, iki sıra siyah incili tespihle çevrelenmiş.
Betimleyen: Özgün Dayar
Çizimde Hint mitolojisine ait yaratıcı tanrı Brahma var. Mavi gökyüzü, beyaz bulutlar ve tam ortada parlayan güneş önünde, su üzerinde açan büyük bir kırmızı nilüfer çiçeğinin içinde Brahma bağdaş kurmuş oturuyor. Brahma, çok uzuvlu bir insan şeklinde çizilmiş. Biri tam öne dönük, diğer ikisi sağ ve sol çaprazlara dönük üç başı var. İki ön ve iki arka olmak üzere dört kolu ve iki bacağı var. Yüzü genç ve kırışıksız olduğu halde beyaz saç ve sakallı olması, bilgeliğini ve sonsuz bir varlık oluşunu simgeliyor. Yay şeklindeki kaşlarının arasında bindu adı verilen, ruhsal duyumu simgeleyen kırmızı bir nokta konulmuş.
Betimleyen: Şebnem Çırdaklı
Resimde bulutlu gökyüzünde durmakta olan Yunan mitoloji kahramanı Hermes var. Sağ elinde asası ve başında savaş miğferi olan genç bir erkek kahraman. Elindeki asanın bir ucundan kavramakta, elinin durduğu yerin üstünde birbirlerine sarılarak helezon yapmış iki yılan, uç kısma doğru başları birbirlerine dönük, ağızları kocaman açık, dilleri birbirlerine uzanmakta. Asanın ucunda altın rengi iki küçük kanat ve kanatların da üstünde parlak hareli bir yıldız bulunmakta. Sol elini yumruk yapmış ve sol kolunu öne uzatmakta ve dirsekten kendine doğru kıvırmakta. Bileklerin de birer karışlık metal manşetler var. Vücudu öne ve hafif sola yatık.Başındaki miğfer alnının ortasından geriye doğru, içi kırmızı dikine tüylerle dolu bir şeritle başının arkasına doğru uzanan bir bölüme sahip. Kaşlarının üstünden gözünü çevrelemekte, elmacık kemiklerini örterek yanağını kat edip çenesini örtmekte, çenesinden doğru genişçe boynuna uzanmakta
Betimleyen: Özgün Dayar
Görselde Yunan mitolojisinden Zeus’un kızı, Atina kentinin koruyucusu, zekâ, sanat, ilham ve barış tanrıçası Athena var. Yüz ve vücut hatları muntazam, açık tenli, pürüzsüz ciltli genç bir kadın olarak tasvir edilmiş olan Athena, gökyüzünde, bulutların üzerinde havada duruyor. Sağ elinde tuttuğu mızrağını ileri uzatmış, sol elinde kalkanını tutuyor. Başındaki beyaz tüylü altın miğferini, yüzü açığa çıkacak şekilde yukarı kaldırmış. Kumral saçları uçuşuyor.
Betimleyen: İpek Kökeş
Yatay dikdörtgen çizimde tarım, doğa ve bereket tanrıçası Demeter, bir elinde uzun bir asayla ormanda yukarı doğru bakarken resmedilmiş.
Yüzü ve vücudu karşıya bakar şekilde çizilen Demeter, dirsekten bükerek göğüs hizasında kaldırdığı sol eliyle uzun bir asa tutarken, sağ elini avuç içi yukarı bakacak şekilde havaya kaldırmış. Açık tenli ve zayıf bir kadın. Çizimde dizlerinden altı görünmeyen tanrıça, hafif sağına dönmüş, havaya kaldırdığı sağ elinin hemen üstünde uçan beyaz kuşa bakıyor. Büyük gözleri, kavisli koyu kaşları, düzgün küçük bir burnu ve kalın dudakları olan Demeter’in arkaya doğru taranmış kızıl saçları örülü.
Betimleyen: Bedia Ağtaş
Boyuna dikdörtgen şeklindeki resimde, mavinin hakim olduğu gökyüzünde bulutların arasında, sağ elinde şimşek ile resmedilmiş, göklerin tanrısı Zeus var. Zeus "Tanrıların ve insanların babası" sıfatıyla Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Zeus halk arasında değişik sıfatları ile anılmıştır. Bunlardan bazıları; " Göklerde gürüldeyen" , " Şimşek savuran", " Yağmur yağdıran” yani kısacası Zeus; göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Güçlü ve kaslı bir vücuda sahip olan Zeus, sağ göğsünü ve kolunu açıkta bırakacak şekilde beyaz bir pelerine sarmış şekilde, kalçasından yukarısı resmedilmiş. Kafası dik bir şekilde dümdüz bize doğru yönelmiş. Sol omzunu hafif arkaya doğru vererek
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen formundaki resimde, Yunan Yer Altı Tanrısı Hades yer alıyor. Hades genç ve fit bir erkek olarak tasvir edilmiş. Bir iskelet yığının üzerinde duran Hades, kollarını her iki yana açmış yukarı doğru bakıyor. Uzun, kahverengi saçları omuzlarına doğru dökülüyor. Hades, gözleri kapalı vaziyette kafasını yukarı doğru kaldırmış ve çene hattı oldukça belirgin duruyor. Boynundaki ve kollarındaki damarları belirmiş, kolları oldukça kaslı. Boynuna metal yuvarlakların olduğu bir kolye takmış. Hades’in üst vücudu çıplak ve karın kasları oldukça belirgin. Vücudunun alt bölümü sanki mumyalanmış gibi bez ve ip parçalarıyla sıkıca kaplanmış. Hades sol elinde üç dişli siyah büyük bir mızrak tutmakta. Arka planda turuncuya bürünmüş bir gökyüzü, resmin üst taraflarında bulutlar ve bulutların altında uçan kuş siluetleri var.
Betimleyen: Deniz Balancar
Yatay dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta Yunan Mitolojisinin en güçlü Tanrıçalarından biri olan Artmeis yer alıyor. Artemis, Zeus ile Leton Tanrılarının kızı olup Apollon’un ikiz kız kardeşidir. Vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve ayın Tanrıçası olan Artemis, gökyüzünde duran, sert ifadeli, güçlü, genç bir kadın olarak tasvir edilmiş. Artemis’in kuş tüyünden oluşan, büyük kanatları fotoğrafın iki yanına uzanıyor, uçları resmin dışında kalıyor. Artemis’in uzun, kahverengi, hafif dalgalı saçları rüzgarın etkisiyle resmin soluna doğru uçuşuyor. Yüzünde sert bir ifade olan Artemis’in, ince küçük burnu, dolgun dudakları, kavisli kahverengi kaşları var. Beyaz tenli olan genç kadın, oldukça fit bir vücuda sahip.
Betimleyen: Deniz Balancar
Dikey dikdörtgen şeklindeki görselde Yunan mitolojisinden, güneşin, ateşin ve şiirin Tanrısı olan Apollon yer alıyor. Apollon, genç, fit ve sarışın bir erkek olarak tasvir edilmiş. Görselde Apollon’un dizinden yukarısı yer alıyor. Uzun sarı saçlarını, tepeden at kuyruğu yapmış, saçları hafif uçuşuyor. Küçük burnu, düz kavissiz sarı kaşları, dolgun dudakları ve sivri bir çenesi var. Apollon’un vücudu bize dönük yüzünü ise sol tarafa çevirmiş hafif yukarı doğru bakıyor. Artemis’in üst vücudu çıplak ve oldukça kaslı, beline ince beyaz bir kumaş dolamış.
Betimleyen: Özgün DAYAR
Resimde Yunan Denizler Tanrısı Poseidon, beyaz uzun saç ve sakallı, vücut hatları ve kasları belirgin bir erkek olarak tasvir edilmiş. Fırtınalı, gri bir gökyüzü önündeki Poseidon’un beyaz bir kumaş sarılı olan belinden yukarısı, bir deniz dalgasının içinden yükseliyor. Saçları savrulmuş, uçlarından su damlaları sıçrıyor. Beyaz saç ve sakalıyla olgunluğu, keskin vücut hatları ile ise kudreti vurgulanmak istenmiş. Sağ elinde üç dişli yaba olarak da bilinen, ucunda üç ok olan büyük bir mızrak var.
Betimleyen: Özgün DAYAR
Resimde Yunan gün tanrıçası Hemera, mavi gökyüzü önünde yüzü kadraja dönük ve kolları hafifçe iki yana açık, genç bir kadın olarak tasvir edilmiş. Uzun sarı saçları bir esintiyle savruluyor. Tüm bedeni hafifçe ışıldıyor. Kadraja doğru açık olan her iki avuç içinde birer ışık topu var. Başı öne hafifçe eğik, gözleri kapalı. Yüz hatları son derece muntazam, kirpikleri uzun, dudakları dolgun ve şeftali tonunda renklendirilmiş. Turuncu renkte şifon kumaştan uzun bir elbise giyinmiş. Elbise, baştan aşağı drapeli, kalın askılı, göğüs kısmı derin açıklıkta ve robadan iki iple çapraz bağlanmış.
Betimleyen: Özgün DAYAR
Resimde Yunan Aşk Tanrısı Eros, beyaz kanatlı küçük bir erkek çocuğu olarak tasvir edilmiş. Eros, karanlık bir orman fonu önünde, zeminde doğal olarak oluşmuş, merdiven basamağı benzeri bir çıkıntıya oturmuş olarak resmedilmiş. Çıplak Eros’un beline beyaz bir örtü dolanmış, oturduğu yere ise koyu yeşil parlak kumaştan bir örtü serilmiş. Başında pembe ve beyaz fındık güllerinden yapılmış bir taç var. Bu taç, sarı saçlarının üzerinden başını çevreliyor. Sol elinde yayını tutuyor, ok tutuyormuş gibi dirsekten büküp yukarı kaldırdığı sağ eli ise boş olduğu halde başını hafif sağına eğerek gözlerini uzak bir noktaya nişan alır gibi sabitlemiş. Oturuş pozisyonu rahat ve doğal. Sağ ayağının ucunu hafifçe yere basmış, sol ayağını ise sağın arkasına almış.