Betimleyen: Nazlıcan Suman
Botticelli’nin İlkbahar tablosunda, 9 figürü siyah bir ormanda, portakal ağaçları altında resmedilmiş. Siyah ağaçların yaprakları arsından turuncu portakallar resmin üst kısmını kaplıyor, figürlerin ayaklarının altında ise yine siyah bitkiler üzerinde turuncu renklerde çiçekler yapılmış. Resimdeki çiçekler, figürler, ağaçlar oldukça detaylı çizilmiş ve sembollerle dolu. Soldan sağa, bir erkek, yedi kadın bulunuyor. Figürlerin hepsi çok zarif resmedilmiş ve renkler de oldukça yumuşak kullanılmış
Resmin orta kısmında, Venüs odak olarak resmedilmiş, beyaz bir elbise giymiş ve üstünde kırmızı bir örtü tutuyor. Sağ elini “dur” ifadesine benzer şekilde kaldırmış, sol eli örtüsünü tutuyor ve yüzü önüne dönük. Venüs’ün üstünde, bebek şeklinde Eros resmedilmiş. Eros’un gözleri bağlı, elinde bir ok var, ok resmin sol tarafında duran beyaz elbiseleriyle dans eden üç kadına doğru çevrilmiş. Bu üç kadın el ele tutuşmuş ve dönerek dans ediyor gibi resmedilmişler. Resmin en sol tarafında, üç kadının hemen yanında, sırtı onlara dönük ve yüzü de portakal ağaçlarına dönük bir erkek var. Erkek kırmızı bir örtüden kıyafet giymiş, üst bedeni çoğunlukla çıplak. Belinde bir kılıç var ve siyah sandaletler giymiş. Sağ kolunu kaldırmış ve portakallara uzanmış.
Betimleyen: Ece Eren
Tabloya ilk baktığımızda, tablonun geri kalanından farklı renkleriyle ayrılan iki tane adam ve taşıdıkları iki tablo dikkatimizi çekiyor. Sağ taraftaki adam sarışın ve kısa saçlı, ve sarı bir bıyığı var. Alnında, göz altlarında ve burun yanlarındaki kırışıklıklar belirgin. Burnu büyük ve kemerli, açık tenli ve gözleri mavi renkte. Üstünde açık kahve renginde bir takım elbise, beyaz bir gömlek giyiyor ve kırmızı kravat takıyor. Ayakkabıları da kahverengi ve çorapları beyaz. Önde görünen tabloyu bir koltuk altına, diğerini ise diğer koltuk altına sıkıştırmış, sağ tarafa doğru yürüyor. Sol taraftaki adam ise, kahverengi kısa saçlı, kahverengi gözlü ve açık tenli. Gözleri yeşil ve göz altı torbaları belirgin. Sarışın adama göre alnında kırışıklık yok. Diğer adamla aynı takımı ve ayakkabıları giyiyor. İki eliyle tabloları yandan kavramış, sarışın adamın arkasında yürüyor. Resimde en çok dikkatimizi çeken ise, taşıdıkları tablo. Bu tablo, arka planında koyu ve sarı renklerin kullanıldığı, uçuyor gibi duran bir insanın, bir elinde tuttuğu çubukla iki öküzü sürmesini betimliyor. Bu tablonun ve tabloyu taşıyan iki adamın arkasında ise, sekiz tane adam ve bir tane kadın, öndeki iki adamdan ters yöne doğru yürümekte. Bu dokuz kişiden altısı farklı türlerde şapkalar takmakta ve genel olarak mavi tonlarda giyinmiş biçimdeler. Hepsinin ayaklarında ise beyaz çoraplar ve kahverengi ayakkabılar var. Tablonun üst kısmı beyaz fırça darbeleriyle daha açık renkte ancak aşağı doğru koyu mavi kullanılmış, Tablonun sol alt köşesinde ressamın imzası fark edilebiliyor.
Betimleyen: Ece Eren
Yaklaşık 3,5 metreye, 4 metre boyutlarında, yağlı boyayla yapılmış bu tablo, dönemin Hollandası’nda milis birlikleri üyelerinin anısına resmedilmiş anıtsal bir resimdir. Tabloda, neredeyse hepsi şapka takan, yaklaşık 20 tane erkek ile, tablonun sol köşesine iliştirilmiş, sarışın ve beyaz elbiseler içinde bir kız resmedilmiş. Tablonun arka planı oldukça koyu renkte ve resmedilmiş insanlar kalabalık olduğu için, ilk bakışta her şeyi fark etmek zor. Resimde en çok dikkat çeken iki figür, siyah takımı ve beyaz yakalığı ve uzun saçlarıyla bir teğmen ve yanındaki beyaz elbiseler içinde, elinde kılıcıyla duran bir adam. Tablonun sağ tarafında davul ve çeşitli müzik aletleri çalan bir topluluk görüyoruz. Resmin önündeki adam, kalabalığa emir veriri bir şekilde ayaykta durmakta. Resmin sol tarafındaki sarışın kız, daha açık renklerle resmedildiğinden dolayı adeta bir hayaletmiş gibi duruyor ve izleyiciye bakıyor. Onun yanında ise tüfeğini dolduran kırmızı elbiseler içinde bir adam bulunuyor.
Betimleyen: Nazlıcan Suman
El Greco, bu resimde inişli çıkışlı tepeler ile Toledo şehrini resmediyor. Resimde oldukça karamsar ve koyu renkler kullanılmış. Mavi, lacivert ve siyah kullanılarak, gökyüzünde fırtınanın geleceğini hatıratan bir gökyüzü yapılmış.Gökyüzünün bitimiyle birleşen, siyahın hemen altında büyük ve görkemli binalar ve şatolar var. Tepenin en yüksek noktasında yer alıyorlar. Aşağı indikçe, sağlı sollu şekilde kıvrılarak ilerleyen irili ufaklı tepeler resmin en ön tarafına kadar geliyorlar, bu tepelerin ortasından küçük bir dere de resmin ön tarafına doğru gelmekte. Tepeler yeşil, sarı ve kahverengi renklerle boyanmış, ön taraflara geldikçe renkler daha canlanıyor ve yeşiller daha çok kullanılmış. Küçük beyaz evler ve yeşil ağaçlar var, bunların arasında uzakta küçük bir köprü çizilmiş, tepeleri birbirine bağlıyor.
Betimleyen: Ece Eren
Bu tabloya ilk baktığımızda, tablonun da adından anlaşılacağı üzere Moda Koyu olduğunu bildiğimiz mekânda iki kadın ağaçların arasında oturmakta. Küçük bir masanın sağ tarafında sandalyelerinde oturan bu iki kadından sol taraftaki kısa kollu, uzun ve açık pembe bir elbise giymekte. Saçları kısa ve kahverengi olan bu kadının kafasında gri renkli bir bone var ve bir elinde sarı bir şemsiyeyi diğer kadının başının üstüne doğru tutuyor. Sağdaki kadın ise, Kısa kollu, uzun ve grimsi açık mavi tonlarındaki elbisesiyle ve sarı topuklu ayakkabılarıyla oturmakta. Bir eli diğerinin üstünde oturuyor ve bacak bacak üstüne atmış. İki kadın birbirlerine bakıyorlar ve yüzleri tam yana dönük bir şekilde tasvir edilmiş. Oturdukları yer kahverengi ve toprak olduğu anlaşılıyor. Etraflarında ve masalarının yanında küçük yeşil ağalar var. Arkada ise mavi deniz. Masanın üstünde ise bir cam şişe ve iki bardak bulunuyor. Fırça darbeleri keskin değil ancak yumuşak ve ağaçlara bulutumsu bir hava katıyor.
Betimleyen: Nazlıcan Suman
Friz, sarı ve turuncu renkler ağırlıklı olarak çizilmiş. İlk bakışta ince çizgiler dolayısıyla figürlerin hepsini ayrı ayrı seçmek zor.
Resmin en solunda, kahverengi kabarık saçları olan, gözleri kapalı çıplak kadınlar var. Kadınlar birbiri ardına çizilmiş, kalabalık bir grup gibi duruyorlar. Üstteki kadınların kolları havada ve resmin geri kalan tarafını işaret ediyorlar.
Resmin ortasında, bir koro olarak yorumlayabileceğimiz bir grup kadın var. Bu kadınlar turuncu motifli uzun elbiseler giymiş ve yan yana, arka arkaya dizilmişler. Ellerini suratlarına doğru kaldırmışlar ve gözleri kapalı. Kahverengi kısa kabarık saçları var, hepsi bir örnek. Ayaklarının altında mavi yeşil çiçekler var ve bu koro uçuyormuş gibi duruyor.
Betimleyen: Ece Eren
Yağlı boyayla yapılmış bu tabloda, uzun kahverengi saçlı bir erkekle yine kahverengi saçları arkadan toplanmış bir kadın, tablonun bütününü oluşturmakta, Erkek sol eliyle kadının omzunu kavrarken, sağ elini kadının göğsüne koymuş biçimde duruyor. Kadın ise erkeğin göğsündeki eline parmaklarıyla hafifçe dokunuyor. Kadının üstünde kırmızı, kolları beyaz ve takılarla kaplı gözalıcı bir elbise bulunmakta. Erkeğin üzerinde ise soluk sarı renkte, kolları bol bir üst bulunuyor. Tablonun arka planı koyu kahve renginde ve resimde kullanılan diğer renkler de genellikle soğuk tonda.
Betimleyen: Ece Eren
Farklı renkte ve şekilde çiçeklerle kaplı bir tarlada çalışan bir kadın ve adam, tablonun içeriğini oluşturuyor. Çiçekler çok sık yerleştirilmemiş, aralarındaki boşluklardan kahverengi toprak gözüküyor. Yalın ayak tarlada çalışan bu iki kişiden sol taraftaki kadın, açık mavi bir baş örtüsünü kulağı ve boynu görünür biçimde başına atmış, koyu mor ve mavimsi bir üst ve uzun kahverengi bir etek giyiyor. Eteklerinde keskin renk geçişleri görebiliyoruz, sarı, turuncu ve kahverengi belirli aralıklarla kullanılmış. Sağ taraftaki adam ise mor bir şapka takıyor ve üstünde koyu yeşil uzun kollu bir tişört ve açık turuncu ince çizgili koyu lacivert bir pantolon var. Kadın iki kolunu da uzatmış ve elindeki çapayı yukarı kaldırmış, toprağa vurmaya hazırlanıyor. Adamın kolları daha da yukarı kalkık, ikisinin çapaları yukarıda çakışıyor. İkisinin de yüz hatları gerçekçilikten çok geometrik şekiller üzerine oluşturulmuş. Bu iki figürün arkasında ise, beş adet tepe veya dağ bulunuyor. Gökyüzü ise açık mavi renkte ve bulutlu. Ressamın imzası tablonun sol üst köşesini süslüyor
Betimleyen: Ece Eren
Sağa tam olarak dönük bir biçimde bakan bir kadın, bu tablonun tamamını oluşturuyor. Kadının saçları açık kahve, kulak memesi hizasında ve bukleli. Cildi beyaz ve pürüzsüz, yanakları ise pembe ve hafif kızarık. Kaşları ince ve yuvarlak biçimde, süzgün bir şekilde sağ karşıya bakan gözlerinin üstünü süslüyor. Burnu hafif kemerli ve uzun, dudakları kırmızı. Kafasında mor renkte, üstünde mavi ve mürdüm rengi iki top şeklinde süs bulunuyor. Portrenin arka planı soluk yeşil renkte. Fırça darbelerini şapkada ve özellikle arka planda görmek mümkün.
Betimleyen: Ece Eren
Soluk ve hafif renkler kullanılan bu tabloda, iki kadın figürü bir bahçe avlusu gibi görünen bir mekânda oturuyorlar. Sol taraftaki kadın sarışın ve üstünde beyaz, kısa kollu ve uzun bir elbise var. Saçları topuz şeklinde. Beyaz çoraplar ve siyah, kısa topuklu, ince bantlı ayakkabılar giymekte. Ellerinin pozisyonundan örgü ördüğünü anlayabiliyoruz, lakin, elinde tuttuğu kumaş veya ip, beyaz elbisesinin renklerine karışmış görünüyor. Sol tarafında küçük bir masa ve masanın üstünde turuncu bir örtü de mevcut. Sağ tarafta oturan kadın ise; kahverengi topuz saçlara sahip. Beyaz, kısa kollu uzun bir elbise, beyaz çoraplar ve beyaz ayakkabılar giymekte. Kucağında mavi renkli bir kumaş veya örgü bulunuyor ve kafasını eğmiş biçimde iki eliyle kucağındaki bu kumaşla uğraşıyor ve aynı zamanda yeşil bir bankta oturmakta. Arka plan soluk sarı tonlu renkler ve fırça darbeleriyle flu bir biçimde betimlenmiş. Sağ üst tarafta sarkan beyaz çiçekler ve sarışın kadının arkasında kahverengi bir kapı seçebilmek mümkün. Tablodaki herşey gibi, iki kadının yüzleri de belirsiz ve soluk çizgilerle boyanmış.
Betimleyen: Ece Eren
Bir kadın figürünün tam ortada bulunduğu bu portrede, ilk bakışta soluk görünen renklerle karşılaşıyoruz. Sağ tarafa yarı dönük şekilde duran kadın, izleyiciye doğru bakıyor. Yüzü de tablonun tamamı gibi soluk çizgilerden oluşuyor. Kadının üstünde beyaz, hafif şişik omuzlu, kıvrık yakalı bir gömlek veya elbise var, bel aşağısı tabloda olmadığı için tam bilemiyoruz. Saçları kızıl ve kahverengi olan kadının kafasındaki siyah fötr şapka dikkat çekiyor. Şapkanın sağ tarafında küçük beyaz bir çiçek mevcut. Tablonun arka planı soluk bej ve sarı alt tonlu renklerden oluşmakta ve tablonun her yerinde fırça darbelerinin izlerini fark etmek mümkün. Çizimin keskin hatları olmamasından dolayı, renkler adeta iç içeymiş izlenimi veriyor.
Betimleyen: Ece Eren
Ağırlıklı olarak açık mavi renginin gözümüze çarptığı bu tablonun tam ortasında, yere çömelmiş bir şekilde duran köylü bir kadın bulunuyor. Kadının kafasında beyaz bir çember, üst ve çene kısmı kıvrımlı biçimde sarılmış. Kadının kendi ten rengine de çok yakın olan bej renginde, uzun kollu bir üst giyen kadın, açık mavi, dizleri daha açık ve beyaza çalar renkte uzun bir etek giyiyor. Ayakları çıplak ve kısa ayak tırnaklarını fark edebiliyoruz. Sağ eli kucağında dururken, Sol elini yumruk yaparak göğsüne koymuş. Yüzünde hüzünlü, durgun bir ifadeyle aşağı doğru bakıyor. Kaşları yok, burnu geniş ve dudakları ince. Yanakları hafif tombul ve burnunun iki yanındaki çizgiler belirgin. Kadının sırtındaki büyük, örgülü sepet dikkat çekiyor. Sepetin kahverengi ipleri kadının omzunda takılı.
Betimleyen: Ece Eren
İki kadın figürünün betimlendiği bu tabloda, keskin sınırlarla ayrılan canlı renkler ve kıvrımlı çizgiler ilk bakışta dikkatimizi çekiyor. Tablonun ortasında, gövdesi siyah ve kıvrımlı, üstteki rengarenk yaprakları ise el izlerini andırır biçimde şekillendirilmiş bir ağaç bulunuyor. Soldaki kadın, bu ağaca tırmanır biçimde duruyor ve iki koluyla ağacın gövdesine sarılmış, üst tarafa doğru uzanmaya çalışıyor. Üstünde mavi renkli, sarı, yeşil ve açık mavi renkte ağacın yapraklarının şekline benzer desenleri olan, uzun kollu ve uzun etekli bir elbise var. Saçları siyah ve dört ayrı örgüyle ayrılmış, yüz hatları yuvarlak ve göz altlarındaki torbalar belirgin. Ayakları çıplak ve ağacın gövdesine yaslanmış biçimde. Sağ tarafta bulunan kadın ise, koyu tenli, hafif çekik gözlü ve siyah örgülü saçlı.
Betimleyen: Ece Eren
Tabloya ilk baktığımızda, mavi, üstü bombeli olan bir vazonun içindeki canlı kırmızı gelincikler dikkatimizi çekiyor. Vazonun içinde bir buket dolusu gelincik sayabiliyoruz, vazonun iki tarafından aşağı doğru bakan bu gelincikler, vazonun altındaki açık kahverengi masanın üstüne birkaç yaprak dökmüş. Vazonun yanında koyu sarı renginde bir kitap bulunmakta, kitabın veya defterin üstünde herhangi bir yazı veya resim bulunmuyor ancak gelincik yapraklarından biri kitabın ucuna düşmüş durumda. Vazonun arkasında fayans gibi görünen beyaz bir duvar mevcut. Ancak diğer kısımlar grimsi yeşil bir duvarla kaplı. Vazonun üstünde ve duvarda, gölge ve ışıkların fırça darbelerini ayırt edebilmek mümkün.
Betimleyen: Nazlıcan Suman
Elif Naci’nin Natürmort adlı tablosuna mavinin tonları hakim. Karanlık veya akşam üstü bir
an resmedilmiş gibi hissettiriyor. Resmin odağında üç tane büyük cılız ağaç yer almakta ve
yaprakları beyaz, açık mavi, açık pembe çizilmiş, dalları göğe kadar uzanıyor. Ağaçlar taşlık
bir alana benzeyen gri bir yükseklikten çıkıyorlar. Resmin sol alt tarafında küçük kahverengi
çitler var. Arkaplan ve gölgeler gökyüzünün mavisi ile cesurca boyanırken, yüzeylere
yansıyarak tazelik hissi vurgulanmış. Bu tazelik hissi, ilk fark edilen karanlık ve akşam üstü
duruş ile anlamsal bir konstrast yakalamış ve tablonun karamsarlığını kırmış.
Betimleyen: Ece Eren
Ağırlıkla sarı tonlarının kullanıldığı bu tabloda ilk fark edilen unsur, koyu kahverengi elbisesi ile başak toplayan bir kadın. Yere bir bacağını koyarak çömelmiş olan kadının ayağında uzun, kıvrık uçlu çarıklar bulunmakta ve kahverengi elbisesi vücudunu tam sararak, geometrik şekillerin fark edilebildiği vücut hatlarını ortaya çıkarıyor. Kadının başında koyu gri renkte bir örtü var, ancak ilk bakışta yana atılmış saç görüntüsü de verebilir. Kadının gözleri kapalı ve yüzünde huzurlu bir ifade var. Elleri yukarı doğru uzanmış, bir başak demetini kavrıyor. Başak demeti kadının iki yanına doğru eğrilmiş biçimde ve kadının arkasında sık bir başak tarlası var. Kadının üzerinde durduğu zemin başakların toplandığı kısım olduğundan dolayı çıplak ve toprağın görünmesine olanak veriyor. Toprak kıvrımlı minik tepeciklerle adeta dalgalar gibi resmedilmiş. Tablodaki neredeyse her çizgi kıvrımlı ve dinamik fırça darbeleriyle çizilmiş
Betimleyen: Ece Eren
Genellikle sarı tonlardan oluşan bu yağlı tablo, Yunan Mitolojisinden bir karakter olan Danae’yi göstermektedir. Kumral saçlı ve beyaz tenli olan bu kadın, beyaz çarşaflı bir yatakta çıplak bir şekilde yan tarafa dönerek uzanmaktadır.Başını kaldırarak sol tarafa, bizim göremediğimiz bir kişiye bakıyor gibi dururken, sağ elini de baktığı yere doğru uzatmaktadır. Tablonun etrafı yatağın üst kısmındaki perdelerle çevriliyken, kadının arkasındaki perdeden bir adam veya kadının yüzünü ve üst vücudunu da fark edebiliriz. Bu kişi de Danae’nin baktığı tarafa doğru kafasını dönmüş, ayakta durmaktadır.
Betimleyen: Zerrin Tezel
Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Mihri Rasim’in 98,5 * 61 cm’ lik bir tuvale kendini resmettiği yağlıboya otoportresi. Kahve ve siyah renklerin hakim olduğu otoportrede otuzlu yaşlarının ortalarında bir kadın olan Mihri, tuvale ortalanmış şekilde izleyene dönük ve oturur pozisyonda resmedilmiş. Oturuşu bir yere ilişir gibi çok sağlam değil, sağ elini oturduğu yere dayamış sanki eli görünmüyor. Hafif düşürdüğü sol omzuna doğru çevirdiği başını, geriye doğru atmış, sol çaprazına şuh bir ifadeyle bakmakta. Üzerinde parlak siyah kumaştan yakasız ve bol kesim feracesi bulunuyor. Feracenin bol kesim kolları dirsekte bitiyor. Mihri gri dantelli uzun eldiven giydiği sol eliyle feracesinin eteğini avucunun içine toplayarak çok hafif yukarı kaldırmış. Feracesinin göğse kadar açık v yakasının altından içine giymiş olduğu yine v yaka olan dantelli pembe bluzunun yaka kısmı üç dört parmak kadar açıkta kalmış. Resimde ışık, göğüs ve boyun bölgesinde yoğun. Dizden aşağısı resmedilmemiş. Oval ve küçük bir yüzü olan Mihri’nin kırmızı tonlarda ruj sürdüğü ince dudakları aralık. Burnu düzgün, kaşları düşük ve göz kapağı üstünde hafif çukurları var. İri kahverengi gözlerini süzerek soluna bakıyor. Feracesiyle aynı parlak kumaştan, başını bere gibi saran bir başlık olan hotozun altından, kulaklarının üzerine doğru kahve tonlarındaki kısa dalgalı saçlarından tutamlar düşmüş. Başındaki siyah hotozun üzerindeki ince tül geriye ve sağ omzuna doğru savrulmuş. Resmin arka fonu açıklı koyulu kahve tonlarında.
Betimleyen: Deniz Balancar
Bulutların Üzerinde Yolculuk ya da Sis Denizinde Amaçsızca Dolaşan Adam olarak Türkçeye çevrilen tablo, 95 * 75 cm’lik bir tuval üzerine yağlı boya kullanılarak çizilmiş. Tuval dikey biçimde kullanılmış . Koyu yeşil bir palto ve çizme giyen bir adam, sis bulutlarıyla çevrelenmiş bir manzaraya bakıyor. Sarp bir kayalığın üzerinde izleyene arkası dönük duran adam, sol ayağını kayalığın yüksek kısmına doğru bir adım ileri atmış. Sağ elinde baston var. Sol elini cebine koymuş. Adamın duruşu dik ve kendine güvenli. Saçları kızıl renkte ve dalgalı. Paltosunun arka kısmında kumaştan bir kemer ve altında pileler mevcut. Adamın göğüs hizası, tuvalin tam ortasına denk düşürülmüş. Adamın üzerinde bulunduğu kayalığın hemen önündeki dağınık sis bulutu daha aydınlık. Bu bulutun önünde farklı yükseltilerdeki kayalıkların tepeleri görünüyor. Kayalıkların ön tarafında deniz dalgalarını aynı zamanda sis bulutlarını çağrıştıran gri beyaz tonlardaki fırça darbeleri, tuvalin her iki yanından adamın göğüs hizasına doğru hafif bir eğimle birleşiyor. İlerisinde sola doğru sıralı dağlar sağ tarafta sis bulutuyla kaplı bir kayalık bulunuyor. Gökyüzü açık gri ve beyaz tonlarda yatay fırça darbeleriyle resmedilmiş. En yukarıda ise bulutlar dağınık öbekler halinde kıvrımlı bir şekil almış.
Betimleyen: Yiğit İlgüyer
Yatay dikdörtgen şeklindeki tabloda deniz kenarında çay bahçesine oturmuş insanlar çok renkli şekilde tasvir edilmiş. Sol alt tarafta siyah renkte tablonun ressamı Nazlı Ecevit’in imzası seçilebiliyor.
Tablonun sol tarafında kalan deniz; resmin sol altından başlayıp ortalara doğru genişleyen, sol üste doğru daralan bir yarım daireye benzer sınırlara sahip. Denizin üstünde birbirinden renkli birkaç kayık ve tekne var.
Betimleyen: Ela Korgan
Eser Sahibi: Sir Jhon Evveret Millais
Ebadı: 76* 1,12 cm
Yapım Yılı: 1851- 1952
Akım: Ön Raffaeloculuk
Shakespeare’in Hamlet adlı oyunundan bir bölümün Millais tarafından tabloya aktarıldığı Ophelia, oldukça gerçekçi bir biçimde resmedilmiş. Yağlı boya tabloda otların ve yosunların yoğun olduğu bir nehirde Ophelia sağ elindeki topladığı çiçeklerle sırt üstü uzanmış vaziyette. Sol alt tarafta sudan yükselmiş yeşil, dar yapraklı uzun otlar ve suda otların yansıması çizilmiş. Hemen karşıda, nehrin eğimli kıyısında yan yatmış bir söğüt ağacı; ağacın hizasında, beyaz çiçekli, çalıya benzer yeşil yapraklı bodur bir bitki; mor sümbüller, açılmış şemsiye şeklindeki sarı çiçekleri kurumaya yüz tutmuş rezene ve mavi unutmabeni çiçekleri var. Resme gün ışığı hâkim.
Akıp giden suyun yüzeyinde zarif biçimde yatan yirmilerinin başındaki Ophelia’nın kolları iki yana açık. Avuç içleri suyun dışında kalmış ve yukarı dönük; kadının hâlâ yaşadığı anlaşılıyor. Nehirde sürükleniyor gibi görünen Ophelia’nın bakışlarının ve yüz ifadesinin donukluğu, aklını kaybetme sınırında olduğu izlenimini uyandırıyor. Bilinçsiz bakan gözleri göğe dikili. Genç, duru, güzel, pürüzsüz yüzü neredeyse bir ceset kadar beyaz. Ağzı aralık. Ophelia’nın küçük, kalkık bir burnu, geniş açık bir alnı, belli belirsiz ve kavisli kaşları, badem gözleri var. Yüzü oval, elmacık kemikleri yüksek değil ve çenesi sivri. Rengi uçmuş Ophelia’nın ince sayılabilecek dudakları ise hâlâ pembe.
Betimleyen: Zühre Altun
Resimdeki ÖzÜ X de bulunan tablodur. Tablo, bir kadın figüründen oluşuyor. Çok renkli ve karmaşık detaylı renkleriyle ilgi çekicidir. Bu tablo aynı zamanda duvar saati işlevi de görebilir. İlk bakışta kırmızı çizgi şeklinde yüzün merkezi olarak görünen aynı zamanda ise saatin akrepleri olarak düşünülmüştür. Figürdeki kadının saçları siyah ve dalgalıdır. Kadın figürünün saçları siyah renkte olup dağınık ve çok şekilde gösterilmiştir.
Betimleyen: Kaan Aydın
Yatay dikdörtgen şeklindeki tabloda, göl kıyısında birkaç ev, evleri çevreleyen orman, uzakta dağlar ve bulutlu bir gökyüzü yer alıyor. Resmin sol altından başlayan toprak alan, patika gölün sınırından başlayarak evlerin önüne doğru gidiyor. Patikanın sol tarafında, sağ tarafa doğru yatık duran iki tane ağaç yer alıyor. Patika ilerledikçe toprak doku kendini yeşil bir patikaya bırakıyor.
Betimleyen: Berfin Deniz KARAASLAN
İç kısımlara doğru derinleşen pastel ve koyu renklerin ağırlıkta olduğu dikdörtgen şeklinde, bir çarşı resmi. Üstü kapalı ve kubbe şeklinde çatılardan oluşan bir kapalı çarşı. Kubbelerin geneli zeytin gibi yeşil ve ayçiçeği yaprakları gibi sarı tonlarda. Çarşının girişi boş, yalnızca elinde bir takım kumaş parçaları taşıyan bir satıcı, dükkanın önünde duruyor. Çarşı içlere doğru gidildikçe alışveriş yapan insanlarla kalabalıklaşıyor. Dükkan sahiplerinin oturması için her dükkanın önünde tahtadan, kahverengi iskemleler bulunuyor. Çarşının zeminini taş parçaları oluşturuyor bu da çarşının eski zamanlardan kalma olduğunu düşündürüyor. Sabahın erken veya akşamın geç saatleri olduğu tahmin ediliyor çünkü o çarşının geneli boş ve alışıldığının aksine satıcılar dükkanların önünde müşterileri davet etmiyor. Ancak çarşı genel olarak koyu renk ve kasvetli havasıyla İstanbul kapalı çarşısını andırıyor ve çizilmiş bir resim olduğundan fırça darbeleri sebebiyle çok belli olmasa da insanların genel olarak bir kasvet havasında olduğu düşündürülüyor.
Betimleyen: Berathan BAYRAKTAR
Yatay dikdörtgen şeklindeki görselde, masmavi temiz bir deniz ve denizdeki küçük adacıklar resmedilmiş. Gökyüzünde çok sayıda bulut var ancak bulutlar mavi gökyüzünü tamamen kapatmıyor. Ufukta deniz kıyısı ve kıyının ilerisindeki tepeler yer alıyor. Adacıklarda çok sayıda ve farklı boylarda ağaçlar dikili. Bir adacığın bitiminde beyaz renkte bir deniz feneri var. Onun yanındaki adacıkta ise beyaza boyalı ve kahverengi çatılı binalar bulunuyor. Denizde birkaç tane ufak, beyaz tekne bulunuyor.
Betimleyen: Yağmur ŞENGÜN (Özyeğin Üniversitesi Öğrencisi)
Dikey dikdörtgen şeklindeki tablo, bir koridordan ve renkli tavşanlardan oluşuyor. Resimde siyah çizgiler kullanılmış. Önümüzde ucu açık bir koridor var. Koridor, tabanı tabloda daha fazla yer kaplayacak şekilde çizilmiş ve sonuna doğru karanlıklaşıyor. Duvarlar ve tavan koyu mavi renkle, taban da beyaz renkle boyanmış. Duvarlardaki siyah çizgiler yatay, dalgalı bir biçimde çizilmiş iken tavan ve tabandaki çizgiler dikey, dümdüz çizilmiş. Sol taraftaki duvarda iki, sağ duvarda da bir adet karaltı şeklinde boyanmış kapılar var.
Resmin en önünde, hep aynı tonda yeşile boyanmış bir tavşan duruyor. Hafif yana dönük bir şekilde bakıyor, siyah ince çizgilerle detaylandırılmış. Tavşanın gölgesi yuvarlak bir şekilde hemen altında siyaha boyanmış. Onun hemen arkasında da, soldaki kapıya bakan ve yan duran pembe bir tavşan var. Pembe tavşanın biraz arkasında da karşı duvardaki kapıya bakan gri bir tavşan var. İkisi de çizgilerle kaplanmışlar ve siyah gölgeleri var. Koridorun sonundaki karanlıkta önüne dönük şekilde gri bir tavşan uyuyor. Koridorun ucundaki açıklık beyaza boyanmış ve omuzlarından dirseklerine kadar çizilmiş pembe bir göğüs kafesi var.
Betimleyen: Yağmur ŞENGÜN (Özyeğin Üniversitesi Öğrencisi)
Yatay dikdörtgen tablonun soluk bej renginde düz bir arka planı var. Resmin en sağında kuş tüyünden eteği olan ve adım atmakta olan bir kadın var. Kadın eteğinden düşen tüylere bakıyor. Kadın sağa dönük bir biçimde çizilmiş ve sarımsı ten rengiyle boyanmış. Kısa siyah saçları, taktığı kuş tüyünden yapılma mor tacın altında kalmış. Kadının yüzü sağa dönük olsa da gözleri arkaya doğru bakıyor. Üzerinde mor bir kazak, onun da üzerinde pembe kısa bir ceket var. Altında kuş tüylerinden yapılmış kısa kabarık bir etek giyiyor.
Betimleyen: Ekin BEYHAN (Özyeğin Üniversitesi Öğrencisi)
Arka planda yukarıdan aşağıya doğru fırça darbeleri olan beyaz bir fon üzerinde, bir balerin resmi var. Tablo alttan ve üstten çivilerle bir kâğıt gibi duvara tutturulmuş. Fonun sol üst köşesine doğru esmer bir balerin bacaklarını bir yay gibi sonuna kadar açmış, havada duruyor. Elleri başının üstünde ve neredeyse ayaklarına değecek, oldukça gergin bir şekilde duruyor. Balerinin üstünde beyaz tülden, uçuşan bir elbise, elbisede beyaz tonlarında renk geçişleri var. Saçları kahverengi, sıkı bir topuz şeklinde. Balerin arka plana iğne iplikle dikilmiş gibi bir dokuda, balerinin elbisesindeki renk geçişleri gibi ten renginde de geçişler mevcut.
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Eser Sahibi: Jan van Eyck
Teknik: Yağlı boya
Ebat: 82 x 60 cm
Yıl: 1434
Sergilendiği Yer: National Gallery, Londra
Dikey dikdörtgen tabloda, Arnolfini ve eşi bir odanın ortasında yan yana durmuş, el ele tutuşuyorlar.
30’lu yaşlarında duran ve başı dik bir şekilde bir odada, tablonun solunda ayakta duran Arnolfini, sağ elini dirseğinden kırarak göğüs hizasında kaldırmış, yana doğru uzattığı sol eliyle de eşinin elini tutarken resmedilmiş. Açık tenli bir erkek
Betimleyen: Bedia AĞTAŞ
Enine dikdörtgen bu resimde, ünlü ressam Salvador Dali`nin `Belleğin Azmi` diğer adıyla `Eriyen saatler` adlı eseri yer alıyor. Resmin alttan yukarı 2/3 sini kumsal kaplıyor. Kumsalın bitiminden itibaren resmin sol tarafından denize uzanan yalçın kayalıkların bir kısmı var. Devamındaki açık mavi olan deniz, ufukta sarı bir gökyüzüyle buluşuyor. Gökyüzü giderek maviye ve daha da koyu maviye geçerek resmi yukarıda tamamlıyor. Kumsal genelde koyu kahve renkte ama denizle buluşan şeritte hafif bir kızıllık var. Resmin sağ tarafında, sahile yakın kısmında yerde bir plaka var. Plaka da gökyüzünün
Betimleyen: Deniz BALANCAR
Yatay dikdörtgen tabloda, İtalya Venedik’te bulunan San Giorgio Maggiore kilisesi resmedilmiş. Kilisenin ön yüzü bir siluet olarak resmedilmiş. Tabloda kilise dışında kilisenin önündeki nehir ve gökyüzü yer alıyor. Tablonun sağında nehir ve gökyüzü arasında bir gölgeye benzer iki insan silueti var.
Tablonun sol kısmında San Giorgio Maggiore Kilisesinin silueti yer alıyor. Tablonun üst kısmı koyu mavi renge boyalı, açılarak aşağı doğru inip sarı rengi ile birleşiyor. Tablonun sol kısmında mavinin bittiği yerde kilisenin kubbesi yer alıyor ve kubbe itibari ile sarı rengine geçiş yapılmış. Tablonun sağ kısmına doğru ise mavi rengi biraz daha aşağı doğru inip öyle sarıyla birleşiyor. Kiliseye geçildiği hizada sarı rengi turuncuya doğru dönüşüyor, Kilisenin bittiği hiza o sıra boyunca biraz karartılmış. Bu karaltı gökyüzü ile nehrin ayrılmasına neden oluyor. Nehir’e kilisenin kubbesinin yansıması çizilmiş, nehirde turuncu ve sarı renklerinden oluşuyor. Tablonun sağ kısmımda nehir ile gökyüzünün birleştiği kısma iki tane insan gölgesi silueti çizilmiş. Gölgeler sadece üst bedenden oluşuyor ve oldukça silik, yan yana yürüyen iki insanı andırıyor. Tabloda ağırlıklı olarak sarı ve turuncu tonları hakimdir. Tablo yağlı boyadan yapılmış olup çizgiler net olmamakla beraber oldukça dağınıktır.
Betimleyen: Deniz BALANCAR
Yatay dikdörtgen tabloda, bir bahçe resmedilmiş. Tabloda en arkada, aşağı sarkan ağaç dalları arasından seçilen beyaz bir ev var. Evin önü bir çiçek tarlasını andırıyor. Tabloda mor ve yeşil renkler hakim.
Tablonun büyük bir bölümü mor çiçeklerden oluşuyor. Tüm bahçeyi kaplayan mor çiçeklerin uzun yeşil dalları ve yana doğru uzanan yeşil yaprakları var. Kümeler halindeki çiçeklerin arasında dar toprak yollar yer alıyor. Çiçekler üç kümeden oluşuyor, düz ve kalın bir hat halinde dikili çiçeklerin arasındaki dar şerit şeklindeki iki toprak yol bulunuyor. Çiçeklerin arkasında, tablonun üst kısmından aşağı uzanan ağaç dallarının arasında kalan beyaz evin pencerelerinden birini ağaç dalı kapatıyor evin bazı bölümleri turuncu renkte. Bahçede ince uzun gövdeli ve çok dallı büyük ağaçlar var. Yeşil renkli ağaç yapraklarının arasında kahverengi olan bölümler kurumuş yapraklara benziyor. Tablonun sol kısmında yer alan mor çiçek kümesinin yanında beyaz, kırmızı ve kahverenginde öbekler halinde başka çiçekler bulunuyor.
Betimleyen: Özgün DAYAR
Görsel, kırık beyaz zemin üzerine yapılmış bir duvar resmi. Duvar yüzeyindeki ince çatlaklar, görselin tamamında yukarıdan aşağı dağınık olarak uzanıyor. Dikdörtgen formdaki resmin sağ alt köşesinde iki ana unsurdan biri olan genç bir erkek, sağ üst köşesinde ise diğer ana unsur olan bir grup çocuk eşliğinde yaşlı bir erkek var. Genç erkek Adem’i, yaşlı olan ise Tanrı’yı temsil ediyor. Resim, Tanrı’nın Adem’e dokunarak hayat verişinin hikayesini anlatıyor. Odak noktasında Adem ve Tanrı’nın birbirlerine uzattıkları elleri var.
Adem, çimenlik bir zemin üzerinde, tamamen çıplak, sağ dirseğinin üzerine dayanarak yarı uzanmış. Sol elini, kendisine doğru havada süzülerek yaklaşan Tanrı’ya bitkin şekilde uzatmış. Adem’in vücut hatları ve kasları belirgin, teni ve saçları kumral, kısa saçlı, sakalsız ve bıyıksız, vücudu tüysüz ve pürüzsüz.
Dalgalı, sarı saçlı ve çıplak bir grup çocuk olarak tasvir edilmiş melekler, arkalarında kırmızı bir tül çevrili şekilde uçarak Tanrı’yı taşıyorlar. Ayaklarına doğru biri yeşil, gerisi kırmızı tonlarında tüllerin uçları uçuşuyor. Melekler Tanrı’yı arkasından sarmalıyor, kollarından, omuzlarından ve bacaklarından tutup ileri uzatarak Adem’e yaklaşmasını sağlıyorlar. Uçuk pembe renkte ince tülden bir elbise giyinmiş Tanrı, uzun, beyaz-gri saçlı, uzun sakallı, buğday tenli ve keskin yüz hatlarına sahip. Yaşlı olmasına rağmen kasları oldukça belirgin, tüysüz ve pürüzsüz bir vücudu var. Meleklerle birlikte havada süzülerek Adem’e yaklaşan Tanrı, bir kolunu meleklerden birinin boynuna atmış, diğer kolunu Adem’e doğru uzatmış. Kolunun altındaki melek, diğerlerinden daha farklı, genç bir kadın olarak tasvir edilmiş. Tanrı’nın güçlü biçimde uzattığı işaret parmağı, Adem’in kendisine uzanan eline değmek üzere.
Eser Sahibi: Nuri İyem
Akım: Ekspresyonizm
Teknik: Duralit üzerine yağlıboya resim
Yılı: 1977
Ebadı: 40 cm x 50 cm
Sergilendiği Yer: Evin Sanat Galerisi
Betimleyen: Tuba KAYA
Ressam: Paul Cézanne
Oluşturulma Tarihi: about 1895–1900
Oluşturulduğu Yer: France
Fiziksel Boyutlar: 92.1 × 73.5 cm (36 1/4 × 28 15/16 in.)
Tür: Painting
Malzeme: Oil on canvas
Betimleyen adı: Serra ULUSOY
Eser Sahibi: Andrew Wyeth
Akım: Romantizm, Alman Romantizmi
Teknik: Panel üzerine tempera
Yılı: 1948
Ebadı: 81,28 cm × 121,92 cm
Sergilendiği Yer: Museum of Modern Art, New York, ABD
Betimleyen: Tuba KAYA
His Only Friend (Onun Tek Arkadaşı)
Eser Sahibi: Briton Riviere
Akım: Realizm
Teknik: Yağlı boya
Yılı: 1871
Ebadı: 69.4 cm x 95.1 cm
Sergilendiği Yer: Manchester Art Gallery, İngiltere
Betimleyen: Tuba KAYA
Eser Sahibi: Alex Colville
Akım: Sürrealizm
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1954
Ebadı: 40 cm x 53.3 cm
Sergilendiği Yer: Art Gallery of Hamilton / Hamilton sanat Galerisi
Betimleyen: Tuba KAYA
Eser Sahibi: Georges Seurat
Akım: Yeni izlenimcilik
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1884-1886
Ebadı: 207,6 cm × 308 cm
Sergilendiği Yer: Şikago Sanat Enstitüsü, Chicago, ABD
Betimleyen: Tuba KAYA
Eser Sahibi: Leonardo da Vinci
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Ebat: 66 x 45 cm
Yıl: 1490 – 1500
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Sanatçı Adı:Nazlı Ecevit
Materyal: Tuval
Teknik: Yağlı Boya
Ölçü: 39x29 cm Konum: Özyeğin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Odası
Betimleyen: Yahya GÖKŞEN (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Sanatçı Halil Vurucuoğlu
Kategori: Enstalasyon
Materyal: Tuval
Teknik: Akrilik
Ölçü: 205x73 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Öğrenci Merkezi Binası (ÖM) / -1.Kat
Betimleyen: Hümeyra KARA (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Sanatçı Adı:Sami
Kategori: Tablo
Materyal: Tuval
Teknik: Yağlı Boya
Ölçü: 100x73 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Dekan Odası
Betimleyen: Yahya GÖKŞEN (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Sanatçı: Sirun Adın
Kategori: Tablo
Materyal: Kontraplak
Teknik: Yağlı Boya
Ölçü: 33x25 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Odası
Betimleyen: Yahya GÖKŞEN (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Sanatçı Adı:Halim Fikri
Kategori: Tablo
Materyal: Tuval
Teknik: Yağlı Boya
Ölçü: 80x60 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Öğrenci Merkezi Binası (ÖM) / İnsan Kaynakları Direktörü Odası
Betimleyen: Elif Gülce ÇETİN (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Eser Sahibi: Caspar David Friedrich
Akım: Romantizm, Alman Romantizmi
Teknik: Yağlıboya resim
Yılı: 1818
Ebadı: 98,4 cm x 74,8 cm
Sergilendiği Yer: Kunsthalle Hamburg
Betimleyen: Tuba KAYA
Eser Sahibi: Pieter Brueghel
Akım: Rönesans, Northern Renaissance, Flaman Rönesansı
Teknik: Yağlıboya resim
Yılı: 1565
Ebadı: 1,19 m x 1,62 m
Sergilendiği Yer: Metropolitan Museum of Art
Betimleyen: Tuba KAYA
Eser Sahibi: Edward Hopper
Teknik: Yağlıboya
Yılı: 1942
Ebadı: 84,1 cm × 152,4 cm
Sergilendiği yer: Şikago Sanat Enstitüsü
Betimleyen: Nilay VARDAR
Eser Sahibi: Édouard Manet
Teknik: Yağlı boya
Yıl: 1863
Ebadı: 81,9 cm × 104,5 cm
Sergilendiği yer: Orsay Müzesi, Paris
Betimleyen: Nilay VARDAR
Eser Sahibi: Frida Kahlo
Akım: İlkelcilik (Primitivism)
Teknik: Yağlıboya
Yılı: 1946
Ebadı: 30 cm x 22,4 cm
Sergilendiği Yer: Houston, Teksas
Betimleyen: Yeliz Saygınar
Eser Sahibi: Rene Magritte
Akım: Sürrealizm / Gerçeküstücülük
Teknik: Tuval üzerine yağlıboya
Yılı: 1955
Ebadı: 50 cm x 65 cm
Sergilendiği Yer: Sanatçının birçok eseri Belçikada’ki Rene Magritte Müzesi’nde sergileniyor ancak bu eserin nerede olduğuna dair net bilgiye ulaşılamadı.
Betimleyen: Yeliz Saygınar
Eser Sahibi: Vincent van Gogh
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Ebat: 74 x 92 cm
Yıl: 1889
Sergilendiği Yer: Museum of Modern Art
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Eser Sahibi: James Abbott McNeill Whistler
Akım: Gerçekçilik/ Realism
Teknik: Yağlıboya resim
Yılı: 1871
Ebadı: 1,44 m x 1,62 m
Sergilendiği Yerler: Orsay Müzesi, Fransa / Louvre Abu Dabi Müzesi, Birleşik Arap Emirlikleri
Betimleyen: Tuba KAYA
Ressam: Egon Schiele
Sergilendiği yer: Prag Ulusal Galerisi
Tarih: 1917
Malzeme: Guvaş, suluboya ve siyah kurşunkalem
Boyutlar: 46*30,5 cm
Betimleyen: Serra ULUSOY
Eser Sahibi: René Magritte
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Akım: Sürrealizm
Ebat: 116 x 89 cm
Yıl: 1946
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Eser Sahibi: Pablo Picasso
Akım: Cubism and expressionism / Kübizm ve ekspresyonizm
Teknik: Kontrplak üzerine guaj boya
Yılı: 1922
Ebadı: 32,5 cm x 41,1 cm
Sergilendiği Yer: Musée Picasso, Paris, France / Picasso Müzesi, Paris, Fransa
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Pablo Picasso
Akım: Cubism / Kübizm
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1937
Ebadı: 60 cm x 49 cm
Sergilendiği Yer: Liverpool Tate Müzesi
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Frida Kahlo
Akım: Naive Art-Surrealism / Naif Sanat-Sürrealizm
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1939
Ebadı: 173 cm x 173 cm
Sergilendiği Yer: Museum of Modern Art, Mexico / Modern Sanat Müzesi, Meksika
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Vincent Van Gogh
Akım: Modern Art and Realism /Modern sanat ve gerçekçilik
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1885
Ebadı: 82cm x 114 cm
Sergilendiği Yer: Van Gogh Museum, Amsterdam, Holland / Van Gogh Müzesi, Amsterdam, Hollanda
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Salvador Dali
Akım: Sürrealizm, gerçeküstücülük
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1931
Ebadı: 24cm x 33cm
Sergilendiği Yer: National Museum of Art, New York, ABD / Ulusal Sanat Müzesi, New York, ABD
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Pablo Picasso
Akım: Picasso’s Blue Period/Picasso’nun Mavi Dönemi
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1903
Ebadı: 123cm x 83cm
Sergilendiği Yer: The Art Institude of Chicago/Şikago Sanat Enstitüsü
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Gustav Klimt
Akım: Sembolizm
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1907
Ebadı: 180 cm x 180 cm
Sergilendiği yer: Österreichische Galerie Belvedere / Australia, Belvedere Museum / Avustralya Belvedere Müzesi
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Sandro Boticelli
Akım: İtalyan Rönesansı, Erken Rönesans
Teknik: Tuval üzerine tempera
Yılı: 1485-1486
Ebadı: 178cm x 278 cm
Sergilendiği Yer: Galeria Degli Uffizi / Uffizi Gallery, Florance / Uffizi Galerisi, Floransa
Eserin Sahibi: Dianne Dengel
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser Sahibi: Michelangelo Merisi da Caravaggio
Akım: Barok Sanatı
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1610
Ebadı: 125 cm x 101 cm
Sergilendiği yer: Bargello Museum, Florence / Bargello Müzesi, Floransa
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Eser sahibi: Güneş Terkol
Teknik: İşleme
Ölçü: 190*85 cm
Sergilendiği yer: Özyeğin Üniversitesi Öğrenci Merkezi Binası- Giriş Katı
Betimleyen: Ilgın DUMAN (Özyeğin Üniversitesi öğrencisi)
Sanatçı: Ramazan Bayrakoğlu
Kategori: Tablo
Materyal: Pleksi
Teknik: Plexiglass Kaplama
Ölçü: 280x180 cm
Konum: Mühendislik Binası (AB1) - Giriş Katı
Betimleyen: Azra AÇIL – Özyeğin Üniversitesi
Ressam: William-Adolphe Bouguereau
Tarih: 1896
Tuval üzerine yağlı boya
Sergilendiği Yer: Detroit Institute of Arts, Detroit, Amerika Birleşik Devletleri
Betimleyen: Serra ULUSOY
Ressam: Jules Bastien Lepage
Tuval üzerine yağlı boya
Yılı: 1878
Ebatları: 180.7 x 196.0 cm
Sergilendiği Yer: National Gallery of Victoria, Melbourne, Avustralya
Betimleyen: Serra ULUSOY (Boğaziçi Üniversitesi, ED200 Dersi Öğrencisi)
Sanatçı: Bahar Oganer
Materyal: Tablo
Teknik: Akrilik
Ölçü: 220x170 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Öğrenci Merkezi Binası (ÖM) -1.Kat
Betimleyen: İrem Nur KATMAN / Özyeğin Üniversitesi Öğrencisi
Eser sahibi: Funda Alkan
Materyal: Bez
Teknik: Yün işleme
Ölçü: 117*113 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi Mühendislik Binası (AB!) – 1. Kat
Betimleyen: İrem Nur KATMAN / Özyeğin Üniversitesi
Sanatçı: Zekine Kundukan
Kategori: Enstalasyon
Materyal: Tuval
Teknik: Yağlı Boya
Ölçü: 230x180 cm
Konum: Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi (AB2) - Giriş Kat
Betimleyen: Maral BAYMAK / Özyeğin Üniversitesi öğrencisi
Eser sahibi: Pablo Picasso
Yıl: 1907
Teknik: Tual üzerine yağlı boya
Boyut: 243.9 / 233.7 cm
Sergilendiği yer: Modern Sanatlar Müzesi New York
Betimleyen: Beyza KURAL
Eser Sahibi: Marc Chagall
Akım: Gerçeküstücülük
Teknik: Yağlıboya
Yılı: 1950
Ebatı: 68×53 cm
Betimleyen: Rümeysa ERDOĞAN
Eser Sahibi: Leyla Gamsız Sarptürk
Teknik: Yağlıboya
Materyal: Ahşap
Ebatı: 54.00 x 45.00 cm
Yıl: 1950’ler/Hendek Dönemi
Betimleyen: Selvanur ÇAPÇI
Eser Sahibi: Vincent van Gogh
Teknik: Tuval üstüne yağlı boya
Ebat: 60 x 49 cm
Yıl: 1889
Betimleyen: Fatma DALAY
Eser Sahibi: Osman Hamdi Bey
Teknik: Tuval üstüne yağlı boya
Ebat: 47x25
Yıl:1885
Betimleyen: Zeynep GÜL
Eser Sahibi: Diego RİVERA
Teknik: Tuval üstüne yağlı boya
Tarih: 1942
Dönem: Modernizm
Akım: İlkelcilik ``Primitivism``
Betimleyen: Şerife Vildan ÖZDEMİR
Eser Sahibi: Claude Monet
Teknik: Tuval üstüne yağlı boya
Yıl: 1886
Betimleyen: Fatma DALAY
Eser Sahibi: Gentile Bellini
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Ebat: 69,9 x 52,1 cm
Yıl: 1480
Sergilendiği Yer: Ulusal Galeri, Londra (The National Gallery, London)
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Eser Sahibi: Nakkaş Sinan Bey
Tür: Minyatür
Dönem: 15. yüzyıl
Betimleyen: İpek KÖKEŞ
Eser Sahibi: Pierre- Auguste Renoir
Ebatı: 131* 175 cm
Yıl: 1876
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Leonardo da Vinci
Teknik: Yağlıboya
Ebatı: 77*53 cm
Bittiği tarih: 1519
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Rembrandt van Rijn
Yılı: 1630
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Leonardo da Vinci
Yıl: 1489–1490
Ölçüler: 54cm x 39cm
Betimleyen: Gülay METİN
Eser Sahibi: jan Van Eyck
Teknik: Meşe üzerine yağlı boya
Yılı: 1434
Ebatı: 82.2* 60 cm
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: René Magritte
Yılı: 1928
Dönem: Modernizm
Akım: Surrealism/Gerçeküstücülük
Boyutlar: 54 x 73 cm
Sergilendiği Yer: Museum Of Modern Art/Modern Sanat Müzesi, Newyork
Betimleyen: Elifnur AY
Eser sahibi: Johannes Vermeer
Tuval üstüne yağlı boya
Ebatı: 44*39 cm
Yıl: 1665
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Vincent Van Gogh
Ebatı: 72* 90 cm
Yıl: 1888
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Osman Hamdi Bey
Teknik: Tuval üstüne yağlı boya
Ebatı: 222*122
Yıl: 1906
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Edvard Munch
Ebatı: 84*66 cm
Yılı: 1893
Betimleyen: Emine KOLİVAR
Eser Sahibi: Grant Wood
Yıl: 1930
Ebat: 74,3* 62,4 cm
Betimleyen: Emine KOLİVAR